Günümüzün en modern vergilendirme yöntemi, mükelleflerin gelir ya da işlemlerini kendilerinin beyan etmeleri ve vergilendirmenin beyan edilen gelirler dikkate alınarak yapılmasıdır. Katma değer vergisi yönünden de bu esas geçerlidir ve mükelleflerin bir vergilendirme döneminde yaptıkları vergiye tabi işlemlerini beyanname ile vergi dairesine bildirmeleri esastır. Ancak, katma değer vergisinde mükellefin beyanı esas olmakla birlikte, kanunda düzenlenen bazı özel durumlarda, mükelleflerin vergilerinin beyanından ve ödenmesinden vergiye tabi işlemlere taraf olanlar sorumlu tutulabilmektedir. 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunumuzun Vergi Sorumlusu Başlıklı 9. maddesinde , "Mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyete alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabilir" hükmü yer almaktadır. Maliye Bakanlığı aldığı bu yetkiye dayanarak ilk olarak, 10.01.1996 Tarih ve 22519 sayılı resmi gazetede yayınlanan 51 Seri Numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işleri ile hurda metal alımlarında sorumluluk(tevkifat) uygulaması ile ilgili düzenlemeler yapmıştır.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.