Tahsili şüpheli hale gelen alacaklara karşılık ayrılması, ticari ve zirai kazancın tespitinde geçerli olan "tahakkuk ilkesi''nin bir sonucudur. Tahakkuk ilkesinin sonucu olarak tahsil edilmeden hasılat kaydedilen alacakların, farklı nedenlerle tahsilinin tehlikeye düşmesi durumunda, karşılık ayırma imkanının tanınmaması; gerçek anlamda
elde edilmeyen bir kazanç üzerine vergi salınması sonucunu doğuracaktır ki; gerçek anlamda elde edilmeyen bir kazanç üzerinden vergi alınması, vergilendirmenin temel mantığına ve vergide adalet ilkesine ters düşecektir.
VUK'un 323. madde hükmü, ticari ve zirai kazanç sahiplerinin haksız bir vergilendirmeye maruz kalmaması; diğer bir değişle mükelleflerin hakkını korumak amacıyla ihdas edilmiştir. Makalemizin ilerleyen kısımlarında; şüpheli ticari alacak karşılığı ayırma koşulları , şüpheli alacaklarda özellikil durumlar ve konuya ilişkin muhasebe kayıtlarının nasıl tutulacağı hususları işlenmiştir
.
Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.