Enflasyon, fiyatlar “genel düzeyinde” meydana gelen “sürekli artış” olarak tanımlanabilir. Enflasyon hiçbir ekonomide istenmeyen iktisadi bir hastalıktır. Enflasyon gelir dağılımının bozulması, sosyal ve toplumsal yapının bozulması, yatırımların ertelenmesi, üretimin azalması başta olmak üzere ekonomide birçok olumsuz etkiye neden olur. Enflasyonla gerçek manada mücadele edebilmek için enflasyon olgusuna neden olan etmenleri ortadan kaldırmaya yönelik mücadele enstrümanlarının geliştirilmesi ve uygulanması gerekmektedir. Türkiye ekonomisi 2010’lu yılların ikinci yarısından itibaren artan döviz kuruyla birlikte enflasyon artışını yaşamaya başlamıştır. Türkiye ekonomisinde yaşanan enflasyonu talep enflasyonu şeklinde tanımlamak mümkün görünmemektedir. Türkiye ekonomisinde yaşanan enflasyon maliyet enflasyonu ve yapısal enflasyonun bileşiminden oluşmaktadır. Öyleyse maliye politikası uygulamaları talebi azaltmaya yönelik değil arzı artırmaya yönelik olmalıdır. Bunun yanında enflasyonla mücadeleye yönelik bağımsız Merkez Bankasının para politikaları maliye politikalarıyla desteklenmeli, bu politikalar kesinlikle birbiri ile çeliştirilmemelidir. Fiyatlar genel düzeyi, serbest piyasa ekonomisi içerisinde üretimin desteklenmesi ve maliyetlerin azaltılması sureti ile düşürülmeye çalışılmalıdır. Anahtar Kelimeler: Enflasyon, Para Politikası, Maliye Politikası JEL Sınıflandırma Kodları: C32, E40, H30

Abonelik veya Satın Alma Gerekiyor!

Bu makalenin devamını okuyabilmek için giriş yapmanız, satın almanız veya abone olmanız gerekmektedir.