İnternet ortamında verilen reklam hizmetlerine yapılan yatırımlar her geçen gün artmaktadır. Mevcut vergi yasaları, internet ortamında oluşan bu gelirleri tam anlamıyla kavrayamamaktadır. Başlangıçta önemsenmeyen vergi geliri kaybına neden olan bu durum, günümüzde Google, Facebook, YouTube gibi küresel çapta faaliyette bulunan işletmelerin uluslararası vergi rekabetinin avantajlarından yararlanarak vergi yükünü azaltma eğilimleri başta olmak üzere, sosyal medya aktörlerinin (YouTuber, Influencer gibi) vergisiz kazanç elde etmelerine imkan tanıdığı için vergi kaybını arttırmıştır. Diğer taraftan geleneksel yollarla yapılan reklam faaliyetlerinden elde edilen gelirlerin vergi kapsamında olması, internet üzerinden yapılan reklam faaliyetleri lehine vergi rekabeti oluşturarak vergi adaletini olumsuz etkilemektedir. Gerek gelir kaybı endişesi, gerekse geleneksel reklam faaliyetleri aleyhine oluşan vergi rekabeti, ülkeleri vergilendirme çalışmalarına sevk etmiştir. Türkiye’de, 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile internet ortamında reklam hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemeler üzerinden tevkifat uygulaması getirilmiştir. Bu çalışmada, diğer ülkelerin uygulamaları da göz önünde bulundurularak değerlendirmeler yapılacak, öneriler sunulacaktır.
Makale PDF olarak indirilebilir.