Mükelleflerin tutmak zorunda oldukları yasal defterlerin yasal sürelerinde tasdik ettirmemeleri durumunda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun (VUK) 352. maddesi hükmü gereği usulsüzlük cezası müeyyidesi getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda da ise söz konusu defterlerin ticari uyuşmazlıklarda delil niteliğini kaybedeceği, resmi olarak bir ticari defter hükmü taşımayacağı belirtilmiştir. Öte yandan tasdiksiz defterlere kaydedilen indirilecek KDV'nin indirim konusu edilip edilmeyeceği hakkında farklı görüşler ortaya çıkmış fakat son Danıştay kararları ve Maliye Bakanlığının yayınlamış olduğu muktezalar ile birlikte vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti araştırılması diğer defterlerle karşılaştırma yapılması ve karşı tarafın bu KDV'yi beyan etmesi durumunda indirimin söz konusu olacağı belirtilmiştir. Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi Kanunları kapsamında ise söz konusu defterlerdeki gider kalemlerin VUK 3/B hükmü uyarınca vergi inceleme elemanlarınca vergiyi doğuran olayının gerçek mahiyetine bakılması koşuluyla yapılan giderlerin gerçek olması durumunda bunların gider olarak kabul edileceği görüşü benimsenmiştir.