Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. Maddesinde menkul sermaye iradının tanımı şöyle yapılmıştır."Sahibinin ticari, zırai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde etti ği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır. Menkul Sermaye iradının vergi lendirilmesi ve beyanı gelir vergisine tabi diğer kazanç ve iratlar arasında en karmaşık olanıdır.Üikemizde özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde bireylerin birikimlerinin eriyip gitmemesi,yastık altı diye tabir edilen paranın piyasalardan çekilmesinin önlenmesi, milli paradan kaçışın önüne geçilmesi, sermaye birikiminin sağlanması,devletin borçlanma gereksinmeleri gibi sebeplerle menkul sermaye iratlarında kalıc ı ve geçici istisnalar ihdas edilmiştir. Gelir vergisinde temel esas yıllık beyanname ile beyandır. Mükellefler bir yılda çeşitli kaynaklardan elde ettikleri gelirleri toplayarak yıllık beyanname ile beyan ederler veartan oranlı gelir vergisi tarifesine göre vergilendirilirler. Yıllık beyandan sapma olarak vegilendirilmesinde güçlük bulunan mükellef ve gelir grupları için ise tevkifat usulüyle vergilendirme kabul edilmiştir. Menkul sermaye iratlarının bir kısmının Gelir Vergisi tevkifatına tabi olması , bir kısım menkul sermaye iratlarında tevkifatın bulunmaması , menkul sermaye iratları için çok farklı yapılarda istisnaların bulunması menkul sermaye iratlarının beyanlarının karmakarışık bir hal almasına sebep olmuştur. Kanun koyucu bu karmaşay ı yaratırken menkul sermaye iradı sahiplerinin bir kısmının hiç bir şekilde elde ettiği gelirleri, beyan etmesini istememiş , bir kısmının ise çok yüksek tutarlarda elde ettikleri gelirlerin ancak küçük bir tutarını beyan etmesini istemiş , bir kısım menkul sermaye irad ı sahiplerine ise böylesine müşfik davranmamıştır.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.