Genellikle ekonomilerin kriz dönemlerinde banka kredi maliyetleri oldukça yükselmekte olup, bankaların, kredi taleplerin in tümüne olumlu yanıt vermeleri de mümkün olmayabilmektedir. işte bu durum, "faiz veya belli bir menfaat elde edebilmek amac ıyla , yasalarda belirtilen şartlara aykırı bir şekilde ve süreklilik arz edecek biçimde ödünç para vermek" şeklinde tanımlanan tefeciliğin ön plana çıkmasına ve acilen krediye ihtiyacı olan kişi ya da kurumların, yüksek maliyetlere rağmen , tefecilik p iyasasına itilmesine sebep olabilmektedir. Bu piyasa her ne kadar kısa süre lerde kredi ihtiyaçlarını karşılamaktc ve bu bakımdan oldukça cazip görülmekte ise de, sonuçta borç alanların birtakım nedenlerle mağdur olmalarına sebep olduğu gibi , toplumsal bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Diğer taraftan, bu sektörde tamamen kayıt dışı elde edilen gelirler, sektörü cazip hale getirmekte, dolayısıyla bu işi yapanların çoğalmasına ve hatta daha organize bir şekilde faaliyetlerini sürdürmelerine olanak sağlamaktadır . Belirtilen bu nedenlerle; gerek, tefecilik faaliyetlerinin cazibesini ortadan kaldırmak , gerekse sosyolojik etkilerinin önüne geçebilmek bakımından , tefecilikle ilgili birtakım yasal düzenlemeler yapılmış ve söz konusu faaliyetleri yapanlar hakkında cezai müeyyideler getirilmek suretiyle, bu faaliyet yasaklanmıştır. Ancak, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun (V.U.K) 9'uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre; vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması , bu faaliyetten doğan gelirin vergilendirilmesini, mükellefiyet ve vergi sorumluluğunu ortadan kaldırmamakta olup, aynı kanunun l9'uncu maddesi hükmünce, vergi ka nunlarının ,vergiyi bağladıkları olayın vukuu bulması ya da hukuki durumun tekemmül etmesi durumunda vergi doğmuş sayılacaktır . Açıklanan bu sebeple, yapılan incelemelerde tefecilik faaliyeti tespit edildiğinde, bu faaliyet nedeniyle elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, tefecilik yapanlar hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (T.C.K.) 279'uncu maddesi hükmü uyarınca, Maliye Bakanlığı denetim birimleri tarafından, ilgili cumhuriyet savcılıkianna suç duyurusunda bulunulması da zorunludur. işte yazımızın ilerleyen bölümlerinde ağırlıklı olarak, tefecilik faaliyeti ile ilgili yasal düzenlemeler, tefeciler hakkında suç duyurusunda bulunulması ve bu aşamada dikkare alınması gereken hususların açıklanmasına çalışılacaktır .

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.