Yatırım bir ülkede bir dönem içinde tüketilmeyerek sonraki döneme bırakılan kısım , ülkenin üretim gücüne yapılan ilave olarak tanımlanabilir. Yatırım indirimi tasarruf edilen fonların, yurt ekonomisinin kalkınmasını sağlayacak yatırımlara kanalize edilmesine yardımcı olan bir teşvik mekanizması olarak da tanımlanabilir .
Devlet kamu harcamalarını karşılamak için vergi toplar. Ancak günümüzde verginin mali fonksiyonu yanında sosyal ve ekonomik fonksiyonları da mevcuttur. Devletin yüklenmiş olduğu görevlerin gerçekleştirilmesi bakımından, bu fonksiyonların tamamının büyük bir önemi ve vazgeçilmezliği vardır. Vergi ile ilgili çeşitli düzenlemelere ve müesseselere yer verilmek suretiyle, söz konusu mali, sosyal ve ekonomik önlem ve
politikalar üzerinde etkili olabilmektedir. Yatırım indirimi, aslında vergilendirilmesi gereken bir mali güç mevcut iken, bazı ekonomik ve soysal hedefler doğrultusunda, bu mali güçten bazı sınırlamalar çerçevesinde vergi alınmamasını öngörmeKtedir. Amaç, güdülen eKonomik ve sosyal hedeflere ulaşabilmede katkı sağlamak bakımından yatırım indiriminden yararlanmaktır. Kuşkusuz mevcut mali gücün vergilendirilmemesi dolayısıyla da ortaya katlanılması gereken bir maliyet çıkmaktadır . Yatırım indiriminin amaçlarına ulaşabilmesi, bu maliyet ve faydaların göz önünde tutulması suretiyle uygulamaya yön verilmesine bağlıdır. Bu bakımdan yasa koyucu,
her yatırımı yatırım indiriminden yararlandırmamış, bazı koşullar öne sürülmüştür. Yatırım indirimi sistemi ile özel sektörün yaptığı harcamalar belirli koşullarda ve tespit edilen oranlarda vergi matrahından indirilmekte,
işletmenin yatırım indirimi miktarı kadar kazancı vergi dışında kalmaktadır. Bu miktara isabet eden vergi, işletmeye mali avantaj sağlamakta; indirim konusu yapılamayan kısım ise yeniden değerleme oranına göre endekslemeye tabi tutularak enflasyonun aşındırıcı etkisinden korunmaktadır.
Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.