Bilindiði üzere mal ve hizmet ihracatýnda dýþ ülkelere açýlmak gerekmektedir . Bunun içinde mal ve hizmet üreten iþletmelerimizin dýþ ülkeleri tanýmasý söz konusu ülkelerde ofis - maðaza açmalarý gerekmektedir . Baþka türlü ürettiði mal ve hizmetleri dýþ ülkelere pazarlama olanaðý bulunmamaktadýr. Bu bir gerçektir ve iþletmelerimiz ve Devletimiz bunun bilincindedir. Sadece iç piyasa ile yetinmek iþletmelerin geliþme sürecini yavaþlatmaktadýr. Bu baðlamada dýþ ülke pazarlarýna yönelmek bir zorunluluk olmaktadýr . Dýþ ülkelerden alýcý bulmak, söz konusu ülkelerde satýþ maðazalarý açmak gibi zorunluluklarýn aþýlmasý gerekmektedir. Yurt dýþý pazarlarda rekabetin iç pazarlara oranla daha zor olduðu da bir gerçektir. Bu nedenle iþletmelerimizin mal ve hizmet kalitesinin ve fiyatýnýn geliþmiþ ülke ürünlerine göre daha iyi þartlarda olmasý gerekmektedir ki mal ve hizmet üreten iþletmelerimiz söz konusu ülkelerde tutunma olanaðý bulabilsinler . Bunun içinde Dýþ Ticaret Müsteþarlýðýmýz KOBi ve KOBi !erin oluþturduðu Sektör el Dýþ Ticaret Þirketierimize ( SDÞ ) yurtdýþý Pazar araþtýrma desteði ile yurt. dýþýnda satýþ maðazalarý açýldýðýnda belirli þartlar yerine getirildiðinde parasal boyutta destek vermektedir . Yazýnýýzda söz konusu þartlarýn neler olduðuna deðinilecek, yurt dýþýnda ki satýþ maðazalarýnýn ne þekilde desteklendiði hususlarý açýklanmaya çalýþýlacaktýr

Dünyada görülen globalleþme süreci memnun edici seviyede geliþmekte ve geliþmeye de devam etmektedir. Bu sürecin müteþebbislerin ülke sýnýrlarýndan · çýkarak yabancý memleketlerde yatýrým yapma dürtüsü ile devam ettiði de görülmektedir. iþin ilginç tarafý bu giriþimin yabancý memleketler tarafýndan kabul görmesi ve yabancý müteþebbislere ülkelerinde yatýrým yönünden her türlü teþvikin verilmesidir. Bunun doðal sonucu olarak her konuda dünyada üretim miktarýnýn arttýðý da görülmektedir. Bu geliþmelere paralel olarak dünya insanlarýnýn yaþam standartlarýnýn arttýðý da ayrýca düþünülmesi gereken bir konu olarak karþýmýzda durmaktadýr. Yabancý memleketlerde yatýrým yapan Türk müteþebbisler ayrýca o memleketin vergi kanunlarýna göre dar mükellefiyat kapsamýnda mükellefiyat ile karþý karþýya kalmaktadýrlar. Bir baþka anlatýmla yatýrým yapan Türk müteþebbisler yatýrým yaptýklarý memleketlerde elde ettikleri kazançlar üzerinden o memleketin vergi kanunlarýna göre gelir vergisi ödemektedirler. Ayrýca. Türk müteþebbislerimiz yabancý memleketlerde elde ettikleri kazançlar üzerinden Türkiye'de de tam mükellefiyat kapsamýnda vergi ödemek mecburiyeti ile karþý karþýya kalmaktadýrlar. Yazýmýzýn konusunu Türk müteþebbislerin yabancý memleketlerde yaptýk larý yatýrýmlar nedeni ile elde ettikleri kazançlar üzerinden o memleketlerde ödedikleri benzeri vergilerin, Türkiye'de tam mükellefiyet kapsamýnda adiarýna tarh edilen Gelir Vergisinden ne þekilde indirileceði hususunun anlatýlmasý oluþturmaktadýr.

Ýkinci Dünya savaþýndan sonra iki kutupla dünya oluþmuþ ve soðuk savaþ dönemi baþlamýþtýr. Soðuk savaþý sona erdiren ise Dünya milletlerinin daha iyi bir yaþantý sürdürme güdüsü oluþturmuþtur. Soðuk savaþ dönemini yaþayan Avrupa ülkeleri bir araya gelerek Avrupa Ekonomik Topluluðunu kurmuþtur. Bunda en önemli unsur savaþýn sorun çözmede etkili olmadýðýnýn görülmüþ olmasýdýr. Yazýmýzda öncelikle Avrupa ülkelerinin nasýl bir Avrupa görmek istediklerine deðinilecek daha sonra topluluðun kurumlarý kýsaca tanýtýlacak ve Avrupa'nýn ülkemizi de topluluða dahil etme arzusu yönünde yaptýðý giriþimlere yer verilecektir.