Katma Değer Vergisi Kanunu, mal ve hizmetlerin üretiminin ilk aşamasından, hizmetin ifası ve malın nihai tüketiciye teslimi olan son aşamaya kadar her bir süreçte yaratılan katma değeri vergilemeyi amaçlamaktadır. Yayılı bir muamele vergisi olmasına karşın, mükellefler, vergiye tabi işlemleri üzerinden hesapladıkları vergiden, kendilerinin mal ve hizmet alışları dolayısıyla ödedikleri vergiyi indirebilmektedir. Mal ve hizmet alımı dolayısıyla ödenen KDV, hesaplanan vergiden fazla olduğu durumda ise aradaki fark sonraki döneme devrolacaktır. Bu indirim mekanizması mükellefin faaliyeti devam ettiği sürece sorunsuz işleyecektir. Ancak tasfiyeye giren bir şirketin veya işini terk edecek mükellefin, son dönem beyannamesinde yüklendiği bir KDV olması halinde, mükellefin KDV Kanunu karşısındaki durumu önem arz edecektir; zira faaliyetini devam ettirecek bir sonraki dönemi söz konusu olmayacaktır. Çalışmamızda, işini terk edecek mükellefin sonraki döneme devreden KDV'nin akıbeti ele alınacak, bünyesinde indirim mekanizmasını da barındıran bir verginin, bu halde kesintisiz işleyişinin devam edip etmeyeceği sorusu üzerinde durulacaktır.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.