Vergi Usul Kanunu Alacaklarda ve Sermayede Amortisman başlığı altında tahsil kabiliyetini kısmen veya tamamen kaybetmiş alacakları düzenlemiş 322. maddede değe rsiz alacaklara, 324. maddede ise vazgeçi len alacaklara yer vermiştir. Söz konusu düzeniemelerin nedeni esas olarak ticari ve zirai kazançlarda tahakkuk ilkes inin benimsenmesidir. Tahakkuk ilkesinin benimsenmesi nin doğal sonucu, mal veya hizmet bedelinin tahsil edilip edilmediğine bakılmaksızın iş l emin gerçekleştirildiği anda gelir yazılması ve vergi matrahına eklenmesidir. Ticari
faal iyette bulunan işletme l er günümüz koşulları gereği mal teslimleri ve hizmet ifalarını vadeli satmaktadırlar.
Vadeli satışlar , alacağ ı n zamanında tahsil edilernemesi veya tahsilinin imkansız hale gelebilmesi sorununu beraberinde taşımaktadır. Tahsil edilemeyen bir alacağın vergisinin alınması ise zarar edilen bir faaliyetten vergi alı n ması anlam ı na gelir. Bundan dolayı kanun koyucu vergi matrahının doğru tespit edilebilmesi amacı ile birbirine sıkı sıkıya bağlı iki ayrı düzenleme olan değersiz ve vazgeçilen alacaklara yer vermiş ve her iki halde de
bazı şe k il ve şartlar aramıştır. Bu yazımız tahsil edilemeyen alacakların değersiz alacak sayılarak zarar yazılabilmesi için gereken koşu l lar ile alacakl ı sı tarafından çeşitli nedenlerle tahsilinden vazgeçi lenalacağ ı n , borçlusu tarafından izlenecek prosedür hakk ın da olacaktır.
Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.