İlk olarak A.B.D'de uygulamaya konulan ve kişisel ipotek karşılığı verilen kredilere dayalı olarak ihraç edilen menkul kıymetler, bir portföye ortaklık hakkı sağlamakta ve portföyden sağlanan nakit akımları, payları oranında direkt olarak yatırımcılara aktanlmaktaydı. Daha sonra ise senetierin vadelerinin ve nakit akımlarının yeniden yapılandırılınasına imkan veren menkul kıymetlerin geliştirilmesine ihtiyaç duyuldu. Çözüm olarak da 'Securitization" yapısı (Türkiye'de bilinen ismi ile "Varlığa Dayalı Menkul Kıymet") tercih edilmiştir. Dünya piyasalannda faaliyet gösteren bankaların, Sermaye/ Kredi oranını düzeltme çabaları, kredi verebilme konusunda ortaya çıkan atıl kapasitenin kullanımı, bankalar ve banka-dışı kuruluşlar ile özellikle finans-dışı borçtanıcıların tasarruf piyasalarına doğrudan müdahaleleri bankaların klasik "aracılık" rolünün giderek zorlaşmasına neden olmuştur.Bu sorunlara çözüm olarak da menkul kıymetleştirme ürünleri tercih edilmiştir.

Bu dökümana ait herhangi bir ek bulunmuyor...

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.