3065 sayýlý KDV Kanunu 25.ýo.ý984 tarihinde kabul edilerek 1.1. ý 985 tarihinden itibaren yürürlüðe girmiþtir. Kanunun 1. maddesinde verginin konusunu teþkil eden iþlemler sayýlmýþ olup, 11-17. maddeleri ile geçici 8. ve 9. maddelerinde ise istisna hükümlerine yer verilmiþtir. Bunlardan, ý ý, 13, 14 ve ýs. maddeler tam istisna kapsamýnda yer alan iþlemleri, ý 7. madde ile ge çi d 8. ve 9. maddeler ise kýsmi istisna kapsamýnda yer alan iþlemleri kapsamaktadýr. Tam istisna kapsamýna giren iþlemlerde, bu iþlemlere iliþkin olarak yüklenilen katma deðer vergisi indirim konusu yapýlýr ve indirilemeyen· bir kýsým kalýrsa bu kýsým belirli þarttarla mükellefe iade edilir. Ancak kýsmý istisna kapsamýna giren iþlemlerde, dolayýsýyla yüklenilen katma deðer vergisinin indirimi veya mükellefe iadesi mümkün deðildir. Ýndirilemeyen bu vergiler gelir ve kurumlar vergýsý uygulamalarýnda gider veya maliyet unsuru Olarak dikkate alýnabilecektir.

Bilindiði üzere, "aklama suçu" kavramý ilk kez 19 Ekim 1996 tarih ve 22282 sayýlý Resmi Gazete'de yayýmlanarak yürürlüðe giren 4208 sayýlý Karaparanýn Aklanmasýnýn Önlenmesine Dair Kanun ile hukuk sistemimize girmiþtir. Yaklaþýk 8 yýllýk bir uygulama sonucunda söz konusu suç, 12 Ekim 2004 tarih ve 2561 1 sayýlý Resmi Gazete'de yayýmlanan 5237 sayýlý Türk Ceza Kanununun 282 nci maddesinde yeniden düzenlenerek, yeni Türk Ceza Kanununa aktarýlmýþtýr. Ancak, Türk Ceza Kanununda yalnýzca suç ve suçun cezai müeyyidelerine yer verilmiþ olup, suçun önlenmesi ve incelenmesine iliþkin usul ve esaslar yönünden 4208 sayýlý Kanunun ilgili maddelerinin uygulanmasýna devam edilmiþtir. Bilahare, 18 Ekim 2006 tarih ve 26323 sayýlý Resmi Gazete'de yayýmlanan 5549 sayýlý Suç Gelirlerinin Aklanmasýnýn Önlenmesi Hakkýnda Kanun ile de 4208 sayýlý Kanunun aklama suçunun önlenmesine ve incelenmesine iliþkin usul ve esaslarý yeniden düzenlenmiþtir. Gerek 4208 sayýlý Kanun, gerekse 5549 sayýlý Kanun ile aklama suçunun önlenmesine ve incelenmesine iliþkin usul ve esaslarýn belirlenmesi konusunda Mali Suçlarý Araþtýrma Kurulu Baþkanlýðý (Bundan sonra kýsaca MASAK veya Baþkanlýk denilecektir) görevlendirilmiþtir.

Kamu giderlerini karþýlamada en saðlýklý ve sürekli kaynak kuþkusuz vergidir. Yýllar itibariyle bütçe gelirlerine baktýðýmýzda gelir kalemleri toplamýnýn % 80'ini vergi gelirlerinin oluþturduðu görülmektedir. Bu sonuç vergi konusunu ülkemiz açýsýndan daha da önemli bir konuma getirmektedir. Bundan dolayýdýr ki bütün hükümetlerin göreve geldikten sonra yaptýklarý ilkicraatlardan birisi vergi kanunlarý üzerinde bazý düzenlemeler yapmak olmaktadýr. Ancak iyi vergi toplamak için sadece iyi vergi kanunlarý çýkarmak yeterli deðildir. Ayný zamanda etkin bir vergi yönetimi gereklidir. Etkin bir vergi yönetiminin özünde saðlýklý bir örgütlenme ve insan unsuru vardýr. Hazýrlanan kanunlar mükemmel olsa dahi bu kanunlarý uygulayacak yetiþmiþ personelin bulunmamasý veya mükemmel kanunlar ve yetiþmiþ personel bulunmakla birlikte bu personelin kendilerinden azami verim alýnabilecek bir örgüt yapýsý içine yerleþtirilmemiþ olmasý vergi kanunlarýndan beklenen olumlu sonuçlarý etkilemektedir. Dolayýsýyla etkin bir vergi yönetimi ancak kanuni düzenlemeler - insan - örgüt unsurlarýnýn ayný önem derecesinde ele alýnmasý ile mümkün olup bunlardan birisinin ihmal edilmesi durumunda yapýlacak çalýþmalar sonuç vermeyecektir.