Bu çalışmada, nitel araştırma tekniklerinden
birisi olan “Durum Çalışması” yapılmıştır. Buna
göre, genel olarak uygulamada “dinlenme talep
etme hakkı” kullanımı ile ilgili olarak tutulan tutanaklarda; talebin kabul edilip edilmediği, dinlenme talebinin ne şekilde yerine getirildiği ve
talebin sonucunda ne olduğu sorularına cevap
aranmış ve dinlenme talep etme hakkının gerekli olup olmadığı değerlendirilmiştir. Ayrıca,
mevcut düzenlemelerin mükellef hakkı olarak
değil, idarenin mükelleflere bir taahhüdü olarak
dile getirilmiş olması hususunun eleştirisi yapılmıştır. Bazı ülkelerin dinlenme talebine benzer
düzenlemelerine yer verilmiş ve bizdeki uygulamalardan farkı ortaya konulmuştur. Bu noktada
diğer ülkelerde hakların bir gereksinim sonucu
ve bir süreçten geçtikten sonra olgunlaşarak
meydana çıktığı ancak bizdeki uygulamanın ise daha bu gereksinim tam olarak ortaya konulmadan, bildirge şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Bunda diğer ülkelerde de mükellef haklarının
bildirge olarak yayınlanmasının etkisi olduğu değerlendirilmektedir. Buna göre, vergi inceleme
ve denetim sürecinin aksaklıklarının, hak ihlallerinin, şikâyetlerin veya karşılaşılan sorunların,
iyice araştırılması ve daha sonra bağlayıcı bir şekilde düzenlemeler yaparak mükellef haklarının
tek bir yönetmelik ile idari işlemlerde dikkate
alınmasını sağlayacak bir hak hüviyetine kavuşturulması, gerekmektedir.