Anonim şirketler bir hesap döneminde elde ettiği karı yönetim kurulu kararıyla sermayeye dahil edebilir ya da hisse senedi sahiplerine payları oranında dağıtabilir. Karın sermayeye ilavesinde herhangi bir vergisel yükümlülük doğmazken, karın ortaklara dağıtımı halinde dağıtılan temettü üzerinden tam mükellefler için Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15/2. ve dar mükellefler için 30/3. maddelerine göre kurumlar vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Kar payları üzerinden dar mükellefler için Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30/3. maddesine göre tevkifat yapılırken ayrıca çifte vergilendirme anlaşmalarındaki oranların da dikkate alınması gerekmektedir. Zira çifte vergilendirme anlaşmalarındaki tevkifat oranları Kurumlar Vergisi Kanunu’nda belirlenen oranlardan daha düşük veya daha yüksek olabilmektedir.
Günümüzde amme alacaklarının tahakkukundan daha çok bu alacakların tahsili önem kazanmaktadır. Çünkü ne kadar alacak tahakkuk ederse etsin bunlar tahsil edilemediğinde tahakkuk işlemi bir idari işlem olmaktan öteye geçemeyecektir. Yasa koyucu bunu öngörerek vadesinde ödenmeyen alacakların tahsil edilmesi amacıyla kanuni düzenlemeler yapmıştır. Bunlardan biri de cebren tahsil yöntemleridir. Bu çalışmamızda cebren tahsil işlemlerinin dayanağı olan ödeme emri kavramı ve hukuki niteliği hakkında açıklama yapılmış, borçluların ödeme emrine karşı hangi yollara başvurabileceği ifade edilmiş olup, son olarak ödeme emriyle verilen 15 günlük süre içinde borcunu ödemeyen veya ödeme emrine karşı dava açmayan, dava açması halinde davanın reddi kararı verilen borçluya karşı uygulanabilecek cebren tahsil yöntemlerine yer verilmiştir.
Yıllar itibariyle gayrimenkul sermaye iradı mükellefi sayısı artmaktadır. Mükellefler 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 70. maddesinde yazılı mal ve hakların kiraya verilmesinden elde ettikleri kira gelirini gerek yıllık gelir beyannamesinde diğer gelir unsurlarıyla birlikte, gerekse de GMSİ beyanı ile sadece elde ettikleri kira gelirini beyan etmektedirler. Çalışmamızda ise verilecek olan bu beyannamelerin kanuna uygunluğunu sağlamak amacıyla gayrimenkul sermaye iradının tarifi, gayrisafi hasılat, emsal kira bedeli, gider yöntemleri, istisnalar ve gayrimenkul sermaye iradının beyanı konularında açıklamalara yer verilmiş, özelgeler ve örnekler ışığında belirtilen konular aydınlatılmaya çalışılmıştır.
Günümüzde vergilerin tahakkukundan çok bu vergilerin tahsilatı önem kazanmaktadır. Çünkü her ne kadar vergi tahakkuk ederse etsin ödeme yapılmadığı takdirde bu tahakkukların ülke ekonomisine bir katkısı olmayacaktır. Bu nedenle yasa koyucu vergilerin tahsilatını hızlandırmak amacıyla kanunda çeşitli düzenlemeler yapmıştır. Bunlardan biride ihtiyati hacizdir. İhtiyati haciz, 6183 sayılı Kanunun 13.ve 16.maddeleri arasında düzenlenmiştir. İhtiyati haciz uygulaması ile vergi tahsilatını tehlikeye sokacak durumların yaşanması halinde borçlunun malvarlığı üzerinde bir tedbir öngörülmektedir. Bu çalışmamızda ihtiyati haciz uygulanabilmesi için hangi durumların meydana gelmesi gerektiği, kimlerin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olduğu ve ihtiyati haciz kararlarına karşı neler yapılabileceği konusunda ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.