VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

SGK Müfettişi

Yasin KULAKSIZ





  • İş kazası ve vazife malullüğü gibi haller çalışma hayatındaki erkek ve kadınların sürekli karşı karşıya kaldıkları önemli sosyal riskler arasındadır. İş kazaları, çoğunlukla sigortalının işyerindeki çalışması sırasında, bazı durumlarda ise dinlenmeleri esnasında farklı olaylar sonucu ortaya çıkmaktadır. Örneğin; işyerinde yaşanan intihar, cinayet, kalp krizi ve beyin kanaması gibi olaylar da iş kazası sayılacaktır. İş kazaları işçiler ve işverenler için geçerli olan bir sigorta koludur. Memurların iş kazaları ise vazife malullüğü olarak isimlendirilmektedir. Vazife malullüğü de iş kazası gibi farklı olayların sonucu gerçekleşmektedir. Bazı durumlarda olaylar ortak, maruz kalan kişiler işçi ya da memur olabilmektedir. Çin’de başlayarak tüm dünyayı etkisi altına alan ve günümüzde Türkiye’de devam eden yeni koronavirüs de bu durumun en güzel örneğidir. Bütün vatandaşlara bulaşma ihtimali olan bu virüs özellikle bu virüsle mücadele eden sağlık çalışanlarını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Bu tehdidin gerçekleşmesi, virüsün iş kazası ya da vazife malullüğü yönünden Sosyal Güvenlik Kurumunca değerlendirilmesini gündeme getirecektir.

  • 08.04.1929 tarihinde kabul edilen ve 16.04.1929 tarihli ve 1169 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1416 sayılı "Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun'' hükümlerine göre öğrenim görmek amacıyla yurt dışına gönderilen öğrencilerden, gittikleri ülkelerde mecburi hizmetlerini tamamlamalarını müteakip yurda dönüşleri sonrasında çalışmaya başlayanlardan mülga 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uyarınca çalışmaya başlayıp 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 4 üncü maddesi kapsamında çalışmalarını devam ettirenler bulunmaktadır. Bu çalışmada 04.07.2012 tarihinde kabul edilen ve 12.07.2012 tarihinde yayımlanan 6353 sayılı Kanunla birlikte yukarıda bahsedilen Kanun hükümlerine tabi olarak çalışanların yurt dışında resmi öğrenci olarak geçirmiş oldukları öğrenim sürelerinin 18 yaşın tamamlanmasından sonraki bölümüne borçlanabilme imkânı veren değişiklikten bahsedilecektir.