Sera gazlarının sebep olduğu olumsuz iklim değişikliği her geçen gün yerküre için daha çok tehlike arz etmektedir. Yerküre ortalama ısısının artması canlı yaşamını sekteye uğratmakta ve yaşam zinciri halkalarına zarar vermektedir. Sorunun uluslararası olması sebebiyle alınacak önlem de küresel anlam taşımalıdır. Bu doğrultuda uluslararası anlaşmalarla çeşitli önlemler noktasında anlaşılmış ancak tam anlamıyla verim alınamamıştır. Karbon vergisini uygulayan ülkeler büyük oranda gelirlerini genel bütçeye tahsis anlamında kullanmakla karbon vergisini insan yaşamı odağından ayırma yoluna gitmişlerdir. Bu durumun doğal sonucu olarak iklim değişikliğinin sonuçları üzerinde daha etkin bir bilinç düzeyi oluşturulmalıdır. Karbon vergisinin uygulanması durumunda ülke bireyleri üzerinde ilave vergi yükünün de bozucu etkiye yol açacağı muhakkaktır. Spesifik matrah üzerinden alınan karbon vergisinin yarattığı olumsuz durumu ülkeler genelde gerçek kişiler üzerindeki vergi yükünün azaltılması, sosyal güvenlik kesinti oranlarının düşürülmesi ve genelde küçük ölçekli işletmelerin kurumlar vergisi oranlarının azaltılması şeklinde dengelemeye çalışmışlardır. Çevre bilincinin oluşmasında ikincil etki düzeyinde kalan vergilendirme ilkesinin işleyişine dinamiklik kazandırmak için bireyler üzerindeki olumsuz dışsallıkları azaltmak açısından olumlu olan reformların hayata geçirilmesi konuda daha bilinçli birey sayısının artması noktasında da öneme haizdir. Anahtar Kelimeler: Karbon Vergisi, Karbon Vergi Matrahı, Vergi Oranı, Saptırıcı Vergi Etkisi JEL Sınıflandırma Kodları: E62, H20, K34.
İşletme mali politikalarının içerisinde yatırım stratejileri en önemli insan kaynağı aktarılan alandır. Doğru karar alma ve öz kaynak aktarımında minimum risk ve maksimum getiri oranlarına yaklaşma noktasında, kaynak aktarımının ne oranda yapılacağının ve ortalama getirisinin ne olacağının işletmelerce hesaplanması gerekmektedir. Yatırım yapılan sektörlerde profesyonelleşme maliyetine katlanmadan söz sahibi olma yollarından biri de ilgili sektörlerde halihazırda uzman olan şirketlere kaynak aktarımı yolu ile iştirak etmektir. Ekonomik kaynağın küreselleşmesi ve kaynağa ulaşma maliyetinin azalması sebebiyle de iştirak etme yoluyla faaliyet alanı genişletme işlemi özellikle son dönemlerde daha çok işler hale gelmiştir. Durum böyle olunca işletmelerin şeffaflık, hesap verilebilirlik ve kamuyu aydınlatma sorumluluklarını yerine getirmede özen göstermeleri gereken işlemleri belirli kalıplara oturtma gereksinimi doğmuştur. Dolayısıyla işletmelerin iştirak kavramı özelinde bilgi verme amaçlı raporlama işlemlerini TMS 28 Standardına uygun olarak yerine getirmeleri gerekmektedir. Çalışmada iştirak kavramına ve TMS 28 Standardı ile Vergi Usul Kanununa göre muhasebeleştirme ve raporlama işlemlerine örnekler ışığında yer verilecektir. Anahtar Kelimeler: İştirak Kavramı, TMS 28 Standardı, Öz kaynak Yöntemi, Alış Bedeli, Ertelenmiş Vergi Borcu, Ertelenmiş Vergi Varlığı JEL Sınıflandırma Kodları: E62, H20, K34.
Teknolojinin gelişmesiyle ekonominin dijital platformlara kaymasının en büyük bileşenlerinden biri de Google platformları üzerinden reklam geliri elde etme ve uygulama vb. ürün satışı yapma suretiyle oluşturulan ekonomik pazardır. Yayıncı/satıcı gerçek kişi mükelleflerin Google ile yaptıkları sözleşmeler, platformları kullanmaya başlamadan mükellefler tarafından elektronik ortamda kabul edilmeleriyle, mükelleflerin elde edecekleri gelirlerin kaynağına ışık tutması açısından öneme sahiptir. Uygulama vb. ürünleri platforma ücretsiz olarak yükleyen ve karşılığında reklam geliri elde etmek isteyen mükelleflere kazandıkları paralar Google Ireland Limited şirketi tarafından gönderilmekte ve gelen paralar sonucunda elde edilen kazancın ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir. Google platformları üzerindenuygulama vb. ürün satışı yapan mükelleflere kazandıkları paralar Google Payment Corporation şirketi tarafından gönderilmekte ve gelen paralar sonucunda elde edilen kazancın mükellefiyet durumuna göre serbest meslek kazancı ya da arızi serbest meslek kazancı hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir. Özelikle vergi incelemelerinde, paranın gönderildiği şirkete dikkat edilmeden yapılan tarhiyatlar ödenmesi gereken vergilerin doğruluğu açısından sıkıntı yaratabilecek mahiyettedir. Anahtar Kelimeler: Google Adsense, Google Ireland Limited, Google Payment Corporation, Reklam Kazancı, Uygulama Satışı Jel Sınıflandırma Kodları: H20, H27, H29, K34
İflasın ertelenmesi kurumunun kalıcı olarak kaldırılmasından sonra halihazırda uygulanmaya devam edilen konkordato kurumu alacaklılar lehine daha da geliştirilerek ve genişletilerek uygulamaya konulmuştur. Konkordato kurumunun yeniden yapılandırılmasından sonra alacaklılar, borçlularla yapacakları müzakere süreci ile alacaklarını yakından takip etme ve sürece direkt müdahale etme hakkına sahip olmuşlardır. Konkordato müessesesinde yapılan değişikliklerin üzerine, bilhassa geçici ve kesin mühlet içinde borçlu adına hiçbir yasal takibin yapılamayacağının kanun hükmü altına alınması sonucunda, vadesi geçtiği halde borçludan tahsil edilemeyen ticari alacaklara ilişkin dava ve icra takibi yapılmadan karşılık ayrılması müessesesi sirküler bazında düzenlenmiştir. Dolayısıyla iflasın erşirtelenmesinin yerini alan konkordato sürecinde alacaklıların ve borçluların şüpheli, değersiz ve vazgeçilen alacaklara ilişkin sirküler bazında yapılan açıklamalara göre hareket etmesi vergi planlaması yönünden öneme sahiptir. Anahtar Kelimeler: Konkordato, Şüpheli Alacak, Değersiz Alacak, Vazgeçilen Alacak. Jel Sınıflandırma Kodları: H20, H29, K34.
Vergi incelemesi amacıyla defter belge isteme yazılarının muhatabına tebliğ edilebilmesi için Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen tebliğ hükümlerine uymak gerekmektedir. Ancak faaliyetini terk etmiş ya da vergi dairesince terk ettirilmiş ve adres kayıt sisteminde kayıtlı yerleşim yeri adresi tespit edilemeyen mükellef/kanuni temsilcilere defter belge isteme yazılarının nasıl tebliğ edileceği ile ilgili Vergi Usul Kanunu’nda düzenleme bulunmamaktadır. Defter belge isteme yazılarının Vergi Usul Kanunu’nda hüküm altına alınan ilanen tebliğ usulüyle de tebliğine imkan bulunmamaktadır. Bunun sonucu olarak adı geçen hususla ilgili Tebligat Kanunu’nda ilanen tebliğ usulü ile ilgili belirtilen yol izlenmelidir.