Yatırım indirimi ekonomik kalkınmanın düzenli ve hızlı bir şekilde sağlanması için kalkınma planlarına uygun olarak özel sektör yatırımlarını özendirmek amacıyla Türk Vergi Sistemine konulan bir vergi istisnasıdır. Devlet, yatırım indirimi uygulaması ile planlı bir kalkınmayı hedef edinmiş ve özel sektör tarafından bu plan dahilinde yapılacak yatırım harcamalarının belirli bir yüzdesini oluşturcın miktarın vergiye tabi kazançtan indirilmesini kabul etmiştir.
İnşaat ve onarım işlerinden elde edilen kazançlar, Gelir Vergisi Kanunu'nun "Ticari Kazanç" hükümlerine göre vergilendirilir. Ancak bu işlerin senetere sirayet etmesi halinde, taşıdığı özellikler nedeniyle genel hükümler dışında özel bir vergileme sistemi kabul edilmiştir. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 42. maddesinde, "birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarım işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak meskur yıl beyannamesinde gösterilir" hükmü yer almaktadır. İnşaat ve onarım ışının özel vergileme sistemine tabi tutulabilmesi için; ı -Faaliyetin konusunun inşaat ve onarım işi olması, 2 - inşaat ve onarım işinin taahhüde bağlı olarak yapılması, 3 - İnşaat ve onarım işinin yıl lara yaygın olması, gerekmektedir. Gelir Vergisi Kanunu'nun "inşaat ve onarım işlerinde işin bitimi" ile ilgili 44. maddesinde "İnşaat ve onarım işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın düzenlendiği tarih, diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarih bitim tarihi olarak kabul edilir. Bitim tarihinden sonra bu işlerle ilgili olarak yapılan giderler ve her ne nam ile olursa olsun elde edilen hasılat bu giderlerin yapıldığı veya hasılatın elde edildiği yılın kar veya zararının tespitinde dikkate alınır." denilmek suretiyle işin bitim tarihi; ı - Geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösterir tutanağın tanzim edildiği tarih, 2 - Geçici ve kesin kabul usulüne tabi olmayan diğer inşaat ve onarım işlerinde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarih, bitim tarihi olarak kabul edilir. Ancak, Gelir Vergisi Kanunu'nda yer alan bu açık hükme karşın uygulamada geçici kabul tarihi olarak muhtelif tarihlerle karşılaşılması ve özellikle bu tarihierin farklı yılara tesadüf etmesi nedeniyle, işin bitim tarihini tepitte tereddüt ve uyuşmazlıklar doğduğu, muvakkat kabulden hangi tarihin anlaşılması gerektiğine ihtiyaç duyulduğu görülmektedir.
Ödeme kaydedld dhaz uygulaması, 1984 yılında 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedid Cihaziarı Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla, vergi sistemimize girmiş bulunmaktadır. Ödeme kaydedici dhaz uygulaması ile hem vergi mükelleflerine vergi ödevlerini yerine getirmede kolaylık sağlanması hem de perakende satışların güvenli bir şekilde kayıt altına alınması, amaçlanmış ve perakende ticaretle uğraşan m ükellefierin tüm satışlarının belgelendirilmesinin perakende öncesi safhalarda faturasız mal alım-satımını önleyeceği düşünülmüştür. Mükell~fler ödeme kaydedid dhaz kullanımı sırasında, cihazın satış ve devri, nakli, çalınması, arızalanması ve kullanım dışı bı rakılması gibi özellik arzeden durumlarla karşılaşmaktadırlar. Bu gibi özel durumlarda, mükelleflerin, vergi dairelerinin ve üretici ve ithalatçı kuruluşların yapacağı işlemler yazımızın konusunu oluşturmaktadır.