Kamu alacaklarının süresinde tahsil edilmesini teminen vergi icra hukukunda sonuca en seri şekilde ulaşmayı sağlayacak (hapsen tazyik, haciz, satış gibi) hükümler bulunmakla beraber günümüzde kamu alacaklarının süresinde tahsil edilemediği görülmektedir. Kamu borçlarını ödemeyi alışkanlık haline getiren suiniyetli kamu borçluları yanında, borcuna sadık hüsnüniyetli kamu borçluları çoğunluktadır. Ancak bu kişiler mali yönden güç durumda olmaları nedeniyle borçlarını süresinde ödeyememektedirler Sosyal hukuk devleti olmanın gereği(!) kötü niyetli kamu borçlusu ile iyi niyetli kamu borçlusunun birbirinden ayrılması ve iyi niyetli kamu borçlusunun korunması gerekir. Bu ayırıırun Vergi İcra hukukunda yer almasına ve kamu borçlusuna kolaylık sağlarpayı amaçlayan hükümlerin mevcudiyetine rağmen; kamu borçlularının bu hükümden haberdar olmaması nedeniyle bu kolaylığın yeterince yaygın olmadığı görülmektedir. Bu yazımızın amacı, iyi niyetli kamu borçluianna sağlanılan bu kolaylıklardan bir tanesi olan Tecil Müessesesini yürürlükteki hususları ile birlikte açıklayarak gerekli bilgilerin verilmesi ve bu kolaylığın yaygınlaştınlınası ıçın alınması gerekli kararları açıklamaktır.
Türk Vergi Hukukunda, vergi kanunlarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen V.U.K.'nun 3. maddesi, 2365 sayılı Kanunun . L maddesiyle değiştirilmiş ve bu değişiklik 1981 yı lından itibaren yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. V. UK.'na 2365 sayılı Kanunun 1. maddesiyle getirilen değişiklikten önceki dönemlerde de vergi kanunlarının uygulanması sırasında yorum yapılmakla beraber vergi hukukunda yorum konusunda bir hüküm bulunmadığından, vergi idaresi, kanun metinlerine sıkı sıkıya bağlı kalarak lafzi yorum yapmış bazen de olayların özelliğine göre amaçsal yorum yaparak mükellefler aleyhine sonuçlar doğuracak kararlar vermiştir . Sözkonusu kanuri · değişikliğinin yürürlüğe girmesinden önceki dönemde vergi yargısınca da aynı şekilde bazen kanun metnine sıkı sıkıya bağlı kalınarak lafzi yorum yapıldığı bazen de kanunun amacına aykırı genişletici yorumlar yapıldığı bu nedenle de benzer konularda mükellefler leh ve aleyhinde kararlar verildiği görülmüştür. Yukarıda belirtmiş olduğumuz yorum konusunda bu eksiklikleri giderecek ve vergi kanunlarının uygulanması (yorumu)nda uyulması gereken temel prensipleri belirleyecek kanun değişikliği ile ilgili açıklamalara geçmeden önce hukukta yorum ve yorum yöntemleri hakkında kısaca bilgi vermekte yarar vardır.