Yazımızın izleyen bölümlerinde, tercümanların elde etmiş oldukları kazançlarının -Telif kazancı kapsamına girip giremeyeceği, - Ücret sayılması, -Arizi kazanç kabul edilmesi, - Gerçek usulde serbest meslek kazancı olarak vergilendirilme durumları açıklanacaktır. Ayrıca telif kazancı sahiplerinin KDV karşısındaki durumları ve yapmaları gereken işlemler belirtilecektir. Tercümanlara ödemede bulunanların yapmayacakları gelir vergisi kesintisinin oranı ve KDV açısından sorumlulukları açıklanacaktır.
Gelir Vergisi Kanunu (GVK)nun 2 inci maddesinde kaynağı belli olan gelir unsurları (ticari kazançlar, zirai kazançlar, ücretler, serbest meslek kazançları,gayri menkul ve menkul sermaye iratları) ilk altı bentte sayılmıştır. Yedinci gelir unsuru olarak da yazımızın konusuna giren sair kazanç ve iratlar yer almıştır. Sair kazanç ve i ratların gelir vergisi kanununda ayrıca yer almasının sebebi; vergide aranan genelliğin kaybolması ihtimalinin doğabileceğidir . Zira, sair kazanç ve iratların yer almaması durumunda, gelir vergisi kanunumuz tüm gelir unsurlarını kapsamamış olacaktı. Gelir Vergisi Kanunumuz, sair kazanç ve iratların dışında kalan altı gelir unsurunu, ortak özellikleriyle belirlem i ştir. Bu ortak özellikleri, gelir unsurları için genellemiştir. Sair kazanç ve iratların kaynağının bel irlenmesi güçtür. Bu yüzden de GVK sair kazanç ve iratlar için genelierne yapmamış ve teker teker saymıştır. GVK'nun 80'inci maddesinde, gelire giren sair kazanç ve iratlar; - Değer artışı kazançları (GVK mükerrer mad.80} ve - Arızi kazançlar (GVK mad.82) ' olarak ikiye ayrılmıştır. Bu maddelerde sayılan kazanç ve iratların dışındaki kazanç ve iratlar, sair kazanç ve irat olarak vergilendirilemez. Bu yazımızda ; GVK'nun mükerrer 80/6. maddesinde bir değer artışı kazancı olan "faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançlar" açıklanacaktır .