213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 258. maddesinde ifade edildiği üzere ' Değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi k1ymetlerin takdir ve tespitidir'. Yazımız ı n konusu nu teşkil eden kasa ve yabancı paraların değerlenmesi iş l emleri ise bu hesapların iktisadi işletmeler açısından yoğunlukla kullanılması sebebiyle ay rı bir önem arz etmektedir. Uygulanıada ve vergi mevzuatı açıs ı ndan ulusal para ile yabancı para ların envanter ve değe rleme ölçütleri birbirinden farklı olduğu için yazımızda önce likle kasa hesabın ı n envanter ve değerlenmes ine ilişkin vergi mevzuatı kapsamında dikkatedilmesi gereken hususlara yer verildikten sonra konumuz yabancı paraların değerlernesi açısından ele alınacaktır.
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında Gümrük Birliğini tesis eden l/95 sayılı AB-Türkiye Ortaklık Konseyi Kararı (OKK) uyarınca, sanayi ürünleri ve işlenmiş tarım ürünleri ticaretinde AB ile aramızda gümrük vergileri, eş etkili vergiler ve miktar kısıtlamaları ı Ocak 1996 tarihinden itibaren kaldırılmış ve bahse konu ürünlerde, üçüncü ülkelere karşı Türkiye, AB 'nin Ortak Gümrük Tarifesini uygulamaya başlamıştır. Ancak Gümrük Birliği'nin hayata geçmesiticarette malların serbest dolaşımı için yeterli olmadığından adı geçen Ortaklık Konseyi Kararı çerçevesinde ticarette teknik engellere ilişkin mevzuatın da ülkemizce iç yasal düzenlemelere dahil edilmesi öngörülmüştür. Bu kararın 8. maddesi Türkiye'nin 5 yıl içerisinde AB teknik mevzuatına kendi iç düzenlemelerini dahil etmesi konusunda olmuştur. Bu çerçevede Dış Ticaret Müsteşarlığı ' nın koordinasyonunda yürütülen çalışmalar neticesinde söz konusu Topluluk teknik araçlarını uyumlaştırocak olan kamu kuruluşları tespit edilmiştir. Teknik mevzuatın hayata geçirilebilmesi için gerekli hukuki altyapının oluşturulmasını teminen ilgili kamu kuruluşlarının katkısıyla Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından hazırlanan 4703 sayılı kısa adıyla Çerçeve Kanun, ll Temmuz 2001 tarihli ve 24459 sayılı Resmi Gazete'de yayımianmış olup, ll Ocak 2002 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir . Adı geçen kanunun uygulanmasını sağlamak amacıyla konuyla ilgili yönetmelikler de vakit kaybetmeksizin hazırlanarak 2002 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu çalışmada AB standardizasyon kurumlarının yapısı, işleyiş ve görevlerine kısaca değinildikten sonra Birliğe ihraç edilen ürünlerde aranan ve Fransızca'da Avrupa normlarına uygunluk anlamına gelen bir işaret olan CE işareti (Conformite Europeenne) anlamı, gelişimi, özellikleri ve Türkiye açısından önemi itibariyle ayrıntılı bir biçimde değerlendirilmiştir.