7256 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 17/11/2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. 7256 sayılı Kanun kapsamında olan devlet alacakları içerisinde SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) tarafından tahsilatı yapılan alacaklar da bulunmaktadır. 7256 sayılı Kanun gereğince ilgili borçluların hangi işlemleri yapacağı noktasında aydınlatıcı bilgilerin yaygınlaştırılması çok önem arz etmektedir. Bu amaç doğrultusunda, çalışmamızda 7256 sayılı Kanun hükümleri kapsamında hangi SGK alacaklarının yapılandırılabileceği, yapılandırmanın hangi avantajları içerdiği, başvuru yerleri ve ödeme şekilleri ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir.
İnsanlığın hayatına her geçen gün daha fazla bir şekilde nüfuz eden ileri teknoloji kullanımı, çalışmayı ve işgücünü sanal ve dijital bir ortama taşımaktadır. Bu sanal ve dijital ortamlar sayesinde işgücü; fiziki bir işyeri ortamına dahil olmadan ve mekânsal olarak da yer değişikliği yapmadan küresel ölçekte arz ve talep edilebilir bir hale dönüşmektedir. İşgücünün dijital ortama taşınması ile beraber, klasik anlamdaki işçi ve işveren arasındaki iş sözleşmelerinden daha ziyade, yüklenici veya taahhüt biçimde gerçekleştirilen sözleşmelerin imzalandığı görülmektedir. Bu durum, dijital çalışma yöntemleri ile çalışan ve iş talep eden(işveren) arasındaki hukuki ilişkinin bağımsız çalışma olarak tanımlanmasından kaynaklanmaktadır. Bağımlı çalışan olarak kabul edilmeme ise, dijital veya sanal ortamda çalışanyöntemlar için iş ve sosyal güvenlik hukuku anlamında güvencesiz çalışmayı ortaya çıkarmaktadır. Bu kapsamda araştırmamızda, dijital ve sanal ortamdaki çalışmaların gerçekleştirildiği ve literatürdeki adıyla “Gig Ekonomileri”, hem kavramsal boyutuyla hem de yarar ve zararları itibariyle değerlendirilerek güvencesiz çalışma yarattığı perspektifinde ele alınmaktadır. Anahtar Kelimeler: dijital çalışma, gig ekonomileri, bağımsız ve güvencesiz çalışma. Jel Sınıflandırma Kodları: H55, F16, J21
ÖZ Koronavirüs (Covid-19) salgını dünya genelinde işletmeleri ve işverenleri ekonomik faaliyetin devam ettirilememesi yönünde çok ciddi şekilde etkilemiş ve halen de etkilemeye devam etmektedir. Ekonomik faaliyetleri etkilemesi işverenleri ödeme güçlüğü içerisine sokmaktadır. Genel salgına bağlı olarak hükümetlerce alınan kararlar arasında, bazı işletmelerin faaliyetlerine belli süre izin verilmemesi gibi önlemler bulunmaktadır. Bu gibi önlemler sonucunda ortaya çıkan ekonomik daralma işverenleri ödeme gücü bakımından giderek zora sokmakla birlikte işçilerin ücretlerini alamamasına neden olmaktadır. Bir sosyal politika kurumu olan iş hukuku düzenlemeleri ise salgın hastalık gibi zorlayıcı nedenlerle işlerin durması sonucunda işçilerin gelirsiz kalmasını sosyal bir risk olarak görerek kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği kavramları ile telafi mekanizmasını işverenlere ve işçilere sunmuştur. Bu nedenle çalışmamızda Türkiye’de de görülen koronavirüs salgını nedeniyle işverenlere hak olarak sunulan kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneği kavramları ve yararlanma şartları mevzuat çerçevesinde belirtilmektedir.