VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

Vergi Denetmeni

Ali lhsan ATEŞ





  • Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 4842 Sayılı Kanun ile temel vergi kanunlarında önemli düzenlemeler yapılmış olup; Gelir Vergisi Kanunu'nun "Toplama yapılmayan haller" başlıklı 86 'nc ı maddesinde yapılan düzenlemelere, özellikle de birden fazla işverenden alınan ücretierin beyanına ilişkin açıklamalara derginin 64. sayısında yayınlanan makalemizde yer verilmişti. Bu makalemizde; ücretlerle ilgili ·genel açıklamalar yapılacak, ayrıca; 7.8.2003 tarih ve 25192 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak (konumuzla ilgili maddesi) aynı tarihte yürürlüğe giren 4962 sayılı kanunla, birden fazla işverenden alınan ücretlerin beyanına ilişkin yapılan yeni düzenleme irdelenecektir.

  • Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 4842 Sayılı Kanun 24.04.2003 tarih ve 25088 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Anı lan kanun ile temel vergi kanunlarında önemli düzenlemeler yapılmış olup; makalemizin konusunu 4842 sayılı kanunun 9'uncu maddesiyle Gelir Vergisi Kanunu'nun 86'ncı maddesinde yapılan düzenleme oluşturmaktadır. 4842 sayılı Kanunun 9'uncu maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu'nun 86'ncı maddesi 24 Nisan 2003 tarihinden itibaren geçerli olmak ve 2003 yılı gelirlerine de uygulanmak üzere başlığıyla birlikte değiştirilmiştir.

  • Stokların değerlendirilmesinde hangi yöntemin, ölçünün kullanılmasının gerektiği belirlenirken aşağıdaki esaslar göz önünde tutulabilir. Seçilen değerleme ölçüsü; i-Hesap dönemi karının gerçeğe en yakın olarak saptanmasına olanak vermelidir. ii-işletmenin hesap dönemi sonundaki mali durumunun gerçeğe en yakın şekilde belirlenmesine yardımcı olmalıdır. Bilindiği gibi, hesap dönemi sonundaki mal mevcudu (stoklar) dönen varlıklar arasında yer almaktadır. Stokların değerinin olduğundan daha düşük veya yüksek gösterilmesi, işletme sermayesi, öz sermaye, stokların devir hızı ve borç ödeme gücü hakkında yanıltıcı yorumlara yol açar. iii-Gelecek hesap dönemlerinin karlarının gerçeğe yakın bir şekilde tahmini için faydalı bir araç oluşturmalıdır. Hesap dönemi sonundaki mal mevcudu, gelecek hesap dönemine devredilmekte ve gelecek hesap dönemi için potansiyel bir gider oluşturmaktadır. Gelecek hesap dönemine devredilen stokların değerinin düşük veya yüksek gösterilmesi o hesap döneminin karını da etkilemektedir. iv-Firmanın yönetiminden sorumlu olanlara, işletmenin gelecekteki faaliyetinin planlanması için gerekli, faydalı bilgiler sağlamalıdır. Stokların devir hızı (dönüşüm çabukluğu) stok kalemlerinde farklı karlılık oranları ve benzeri bilgiler, geçmiş dönem sonuçlarının değerlendirilmesi ve geleceğe ilişkin planlar hazırlanması için zorunlu ve yararlıdır. v-Stokların daha etkin bir şekilde kullanılmasına katkıda bulunmalıdır. vi-Nesnel (objektif) olmalı, hesap dönemi neticelerini yapay bir şekilde etkilemek hesap dönemi karını olduğundan daha yüksek veya düşük göstermek hedefini güden işlemlere olanak vermemelidir. vii-Uygulanması basit ve kolay olmalı, stokların değerlendirilmesi için harcanacak zaman ve değerlendirme sırasında karşılaşılacak zorluklar, sağlanacak faydalara kıyasla ağır basmamalıdır. viii-Uygulanan envanter yönteminin sürekli veya aralıklı olmasını dikkate almalıdır. Hiçbir değerleme yöntemi, bu sayılan kriteriere tam olarak uyamaz, bu gayelerin hepsini birden sağlayamaz. Bir işletme için uygun değerleme yöntemi, işletmenin niteliğine, stokların özelliklerine, maliyet bedeli ile satış fiyatı arasındaki ilişkilere, ekonomik hayattaki şartlara ve de~erlendirmeyi yapacak personelin bilgi ve becerisine bağlıdır. Diğer bir ifade ile bir işletme, stokların değerlenmesinde kullanılacak yöntemi seçerken, yukarıda sayılan etmenleri (stokların özelliği, ekonomik hayattaki gelişmeler, uygulayacak personelin becerisini vb.) göz önünde tutmalıdır.