VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

Vergi Müfettişi - Vergi Müfettişi

Bilal DÜZKAYA - İzzet Alpagut YALINBAŞ





  • Vergiye tabi olması gereken bir vergi konusunun çeşitli nedenlerle (sosyal, ekonomik vb.) yasada belirtilen kapsam ve ölçülerde kısmen veya tamamen, devamlı ya da geçici olarak vergilendirilmemesi "istisna" kavramı olarak karşımıza çıkmaktadır. Gerek Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu gerekse de Katma Değer Vergisi Kanununda istisna uygulaması farklı olmakla birlikte yasa koyucu istisna düzenlemesine her kanunda ayrı ayrı yer vermiştir. Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi yönünden faaliyetlerin istisna edilmiş olması başka bir deyişle vergiye tabi olmaması mükellefler açısından makul görülmekle birlikte bu durumun Katma Değer Vergisi Kanunu açısından faklılık arz ettiği hususlar mevcuttur. Farklılık arz eden bu durum karşısında diğer vergi kanunlarında rastlanmayan bir müessese yani "istisnadan vazgeçme" Katma Değer Vergisi Kanununda düzenlenmiştir. Çalışmamızda Katma Değer Vergisi Kanununun 18. maddesi olan, "istisnadan vazgeçmenin" mükellef lehine ve aleyhine olduğu durumları da göz önüne alarak genel hatlarıyla konuyu incelemeye çalışacağız.

  • Makalemizde; vergi kanunlarımızda, ilk tesis ve taazzuv giderleri olarak adlandırılan kuruluş ve örgütlenme giderlerinin muhasebeleştirilmesi ve vergi kanunlarında ne şekilde yer aldığını inceleyeceğiz.