Ülkemizin iktisadi ve teknolojik kalkınmasına yardımcı olmak ve istihdam yaratmak amacıyla vergi politikası aracı olarak kullanılan "yatırım indirimi müessesesi", 19.02.1963 tarih ve 202 sayılı Kanun ile 193 sayılı GVK'ya eklenen ek maddelerde düzenlenerek Türk Vergi Sistemine girmiştir. Yatırım indirimi istisnası, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mülga 19. maddesinde yeniden düzenlenmiş ve GVK'nın Ek-1,2, 3, 4, 5, 6. maddelerinde düzenlenen yatırım indirimi istisnası 4842 sayılı Kanunun 37/1-c maddesiyle 24.04.2003 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır. 4842 sayılı Kanunun 17. maddesi ile GVK'na geçici 61. madde eklenerek 24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlarla ilgili yatırım harcamalarına GVK'nın kaldırılan Ek-1,2, 3, 4, 5, 6. maddelerinin uygulanacağı belirtilmiştir. 5479 sayılı Kanunun 2. maddesiyle GVK'nın mülga 19. maddesi hükmü kaldırılmış ve yatırım indirimi uygulamasına son verilmiştir. 5479 sayılı Kanunun 15. maddesiyle yatırım indirimi istisna uygulamasını kaldıran 2. maddenin 01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. 5479 sayılı Kanunun 3. maddesiyle GVK'ya geçici 69. madde eklenmiş ve bu madde hükmüyle, mükelleflerin bazı şartlarla 31.12.2005 tarihi itibariyle devreden yatırım indirimi tutarı ile 01.01.2006 tarihinden önce başlanmış ve halen devam etmekte olan yatırımlar dolayısıyla hesaplanan yatırım indirimi tutarlarının 2006, 2007 ve 2008 yılı kazançlarından indirilebilmeleri kabul edilmiştir. Anayasa Mahkemesi, 08.01.2010 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 2006/95 Esas no ve 2009/144 sayılı Kararında; GVK'nın geçici 69. maddesinde düzenlenen yatırım indirimi istisnasının yalnızca 2006, 2007 ve 2008 kazançlarından indirilebileceği hükmünü iptal etmiştir. Anayasa Mahkemesi aynı kararda ayrıca, 5479 sayılı Yasa'nın 15. maddesinin (2) numaralı bendindeki, aynı yasanın yatırım indirimi istisnasının yürürlükten kaldırılmasına ilişkin 2. maddesinin 01.01.2006 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe gireceğine ilişkin "2" rakamını Anayasaya aykırı bularak iptal etmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararları çerçevesinde 6009 sayılı Kanunun 5. maddesiyle GVK'nın geçici 69. maddesinde yer alan yatırım indirimi istisnasının uygulanacağı yıllara ilişkin sınırlama kaldırılmıştır. 6009 sayılı Kanun ile GVK'nın 69. maddesine yeni bir fıkra eklenerek "...vergi matrahının tespitinde yatırım indirimi istisnası olarak indirim konusu yapılacak olan tutar, ilgili kazancın %25'ini aşamaz." hükmüyle yatırım indirimi istisnasına yeni bir sınırlama getirilmiştir.
KDVK'nda hizmet ihracatının istisna hükümlerine tabi olması açısından faydalanma kriteri getirilmiştir. Bu kriterin uygulanmasına ilişkin olarak Maliye Bakanlığınca çıkarılan tebliğler tartışma konusu olmuş, Bakanlığın yaptığı düzenlemelerle, yetkisini aştığı yorumlarına yol açmıştır. Bu yazımızda faydalanma kriterinin uygulanmasında Bakanlığın görüşü doğrultusunda yapılacak olan işlemlerin sakıncaları ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Türkiye'de Kurulu şirketler ile kendilerine ortak olan yabancı kurumlar arasındaki ekonomik ilişkiler artmış, kurumlar finansman ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kendi öz kaynakları ve yurtiçinde- ki kaynaklara ek olarak kendilerine ortak olan dar mükellef kurumlardan da yararlanmaya başlamışlardır. Mükelleflerin bu şekilde bir finansman kaynağına başvurmaları sonucunda temin edilen borcun örtülü sermaye olup olmadığı borç/sermaye oranına bakılarak tespit edilecektir. Örtülü sermaye niteliğini taşımayan borçlanmalar karşılığında ödenecek faizde tevkifat yapılıp yapılmayacağı, tevkifat yapılması halinde hangi oranda uygulanacağı ve KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.