VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

Vergi Denetmen Yrd.

Neslihan IÇTEN





  • 4842 sayılı Kanunla bazı vergi kanunlarında yapılan değişiklikler 24.04.2003 tarih ve 25088 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu kanunla 193 sayılı G.V.K.'nun ek 1. madde ile ek 6. maddeleri arasında düzenlenen yatırım indirimi istisnası yürürlükten kaldırılarak, söz konusu müessese aynı Kanunun "Ticari ve Zirai Kazançlarda Yatırım Indirimi Istisnası" başlığı altında 19. maddesinde yeniden düzenlenmiştir. Bu yazımııda vergi teşvik müessesesi olarak uygulanan yatırım indirimi konusunda 4842 sayılı Kanun ile getirilen yeni düzenlemeler irdelenecektir.

  • Maliyet Bedeli Artırımı

    04.12.2016 01:12

    Ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon mali tabloların gerçekliği ve güvenirliliğini etkilemekte, enflasyon muhasebesinin uygulanmasını kaçınılmaz kılmaktadır. Bu doğrultuda, işletmeler tarafından vergi sistemimizde yer alan ve aşağıda belirtilen enflasyon muhasebesi ile ilgili örneklerin uygulanması, enflasyonun mali tablolar azerindeki olumsuz etkisini kısmi olarak engelleyecektir. - Yatırım indiriminde Endeksleme (GVK Ek Md: 1-6) - Maliyet Bedeli Artırımı (GVK Md.38) - Finansman Gider Kısıtlaması .(GVK Md: 41/8, KVK Md.15/13) - Yeniden Değerleme (VUK Mük. Md. 298) - Azalan Bakiyeler Usulüyle Amortisman (Hızlandırılmış Amortisman) (VUK Mük. Md.315) -Yenileme Fonu (VUK Md.328) - Son Giren ilk Çıkar (LiFO) Stok Değerleme Yöntemi (VUK Md.274 Emtia) Bu yazımızda, işletmelerin enflasyondan kaynaklanan fiktif kazançlarının vergilenmemesi amacıyla vergi mevzuatımııda yer alan "Maliyet Bedeli Artırımı" (=Maliyet Revizesi = Maliyet Eskalasyonu) örnekler yardımıyla irdelenecektir.

  • Genel ve katma bütçeli dairelere ait olan sosyal tesisler misafirhane (konaklama) bölümünden ayrı olarak oturma, okuma, dinlenme, TV izleme salonlarınıda bünyelerinde içermekte olup, ayrıca kreş , kantin, oyun salonu, düğün salonu, berber salonu , pastane, çay bahçesi ve lokanta (restoran) işletmeciliği gibi faaliyetlerde de bulunmaktadır. Bu çalışmada, genel ve katma bütçeli dairelere ait olan sosyal tesisler bünyesindeki söz konusu hizmet ünitelerinin vergi kanunları karşısındaki durumu irdelenecektir.

  • İktisadi ve teknik bütünlük kavramından ne anlaşılması gerektiği konusunda vergi kanunlarında bir tanımlamaya yer verilmemiş olup, konu ile ilgili olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 313 ve mükerrer 320. maddelerinde lafzen bir hüküm bulunmaktadır. YUK'nun "Amortisman Mevzuu" başlığını taşıyan 313. maddesinin 3. fıkrasında ; "Değeri 50.000.000.( 01.01 .2002'den itibaren 250.000.000) lirayı aşmayan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tabi tutularak doğrudan doğruya gider yazılabilir. iktisadi ve teknik bak ı mdan bütünlük arz edenlerde bu had topluca dikkate alınır" denilmiş olup, aynı kanunun amortisman usulünü seçme bakımından uygulama süresini açıklayan mükerrer 320. maddesinin 1. bendinde ise; "iktisadi ve teknik bakımdan bir bütün teşkil eden değerler için normal veya azalan bakiyeler usulü ile amortisman usullerinden yalnız birisi uygulanabilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu yazıda , iktisadi ve teknik bütünlük kavramından ne anlaşılması gerektiği örnek yardımıyla açıklanacaktır.

  • 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlığını taşıyan 38. maddesinin 3. fıkrası 4684 sayılı Kanunun 17. maddesi ile 03.07.2001 tarihinden geçerli olmak üzere değiştirilmiştir. Yeni düzenleme ile; a- işletmelerin aktifine kayıtlı bulunan gayrimenkul, iştirak hisseleri ve amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmaları halinde, bu iktisadi kıymetleri n maliyet bedelinin (bunların iktisap edildiği ve elden çıkarıldığı yıllar hariç olmak üzere) her takvim yılı için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında endekslenmesi esası yerine, bu iktisadi kıymetlerin maliyet bedelinin (iktisap edildiği ay dahil, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere) Devlet istatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında aylık olarak endekslenmesine imkan tanımıştır. b- Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle edinilen iştirak hisseleri ile iştirak edilen kurumun ihtiyat akçeleri, banka provizyonları ve Vergi Usul Kanununa göre ayrılan yeniden değerleme fonlarının sermayeye ilavesi dolayısıyla bedelsiz alınan iştirak hisselerinin en az iki yıl öncesinde iştirak edilen şirketlere ait olması şartıyla , bu iştirak hisselerinin satışında da maliyet bedeli artırımı yapılabilecektir. Bu hisseler için maliyet bedeli artırımı , bu hisselerin itibari değeri üzerinden bunların edinilmesine yol açan sermaye artırımının Ticaret Siciline tescil tarihinden itibaren uygulanacaktır. c- Bedelsiz olarak iktisap edilen hisse senetlerinin elden çıkarılmasına ilişkin açıklamalara Gelir Vergisi Kanunu'nun 38. maddesinin son fıkrasında yer · verildiği nden, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun Geçici 21 . maddesinin 3. bendi yürürlükten kaldırılmıştır. Yazımızda, yapılan bu düzenlemeler ışığında mükelleflerin hangi durumda daha avantajlı olduğu örnek yardımıyla açıklanacaktır.

  • Her vergi sistemi gibi Türk Vergi Sistemi de dinamik bir yapıya sahiptir. Cumhuriyetin kurulduğu tarihten bu yana ekonomik, sosyal ve siyasal yapıda görülen değişim etkisini vergi sistemi üzerinde de göstermiştir. Bir çok vergi uygulamadan kaldırılırken (aşar, ağnam, kazanç vergisi, muamele vergisi gibi) bir çok yeni vergi (gelir, kurumlar, katma değer vergisi gibi) sisteme dahil edilmiştir. Vergi Sistemini revize edici değişiklikler kalıcı olabileceği gibi süreli de olabilmektedir. Nitekim, 4306 sayılı Kanunla, sekiz yıllık kesintisiz ilköğretim giderlerinde kullanmak amacıyla ihdas edilen eğitime katkı payı ile, 4481 sayılı Kanun ile 17.8.1999 ve 12.11 .1999 tarihlerinde Marmara Bölgesi ve civarında meydana gelen depremin yol açtığı ekonomik kayıpları gidermek amacıyla bazı mükellefiyetler tesisini ortaya çıkaran özel iletişim ve özel işlem vergilerinin 31 .12.2002 tarihine kadar süreli olarak alınması, günün koşullarına uygun olarakn sisteme yerleştirilmiştir