VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

Vergi Denetmeni - Vergi Denetmen Yrd.

Ahmet Oğuz DEMIR - Levent BAKlR





  • Serbest bölgelerin kurulmasına yönelik amaçlar gerçekleştiği takdirde, ülke ekonomisinde beklenilen gelişmelerin başında gelen, ülkenin döviz girdilerinin artmasıdır. Gerek ülke içinde gerekse serbest bölgelerde ve ucuz maliyetlerle gerçekleştirilen üretimin artması ve bunların dış piyasalarda satılmasının, ekonomide yaratacağı olumlu etkiler tartışmas ı zdır. Ancak Türkiye'de istatistik verilerine bakıldığında , 1999 yılı (Ocak-Kasım) itibariyle; Türkiye'den serbest bölgelere ve serbest bölgelerden yurtdışına yapıla n ihracat oranı serbest bölgelerdeki toplam ticaret hacmine nazaran %25'te kalırken; serbest bölgelerden yurt içine ve yurt dışından serbest bölgelere yapılan giriş in %75 oranında olduğu görülmektedir. Ülkemizde serbest bölgelere, 3218 Sayılı Kanunun 1985 yılında yürürlüğe girmesi ile kurulmuş olup, faaliyet gösteren serbest bölge sayısı 2000 yılı sonu itibariyle 19'dur. Bu bölgelerimizde üretim, tekstil, elleçleme (karıştırma , temizleme, yıkama, kurutma, havalandırma) , gıda işleme, makine tamir montaj-demontaj, ambalajlama, bilgisayar, ayakkabı , halı ve mobilya, etiketleme, bankacılık, sigortacılık, kıyı bankacılığı, bakım-onar ı m , alım-satım, depo işletm eciliği alanlarında faaliyet gösterilmektedir. Türkiye'den Serbest Bölgeye sevk edilen mallar, dış ticaret rejimine tabi tutulur ve buna göre ihraç edilmiş sayılır . Ancak serbest bölge ile diğer ülkeler ve serbest bölgeler arasında dış ticaret rejimi uygulanmaz.

  • Toplumu meydana getiren bireylerin suç olduğunu bildikleri fiiller karşısındaki duyarlılıkları ve tepkileri farkl ı dır. Kimi birey tanık olduğu "suçu" resmi kurumlara haber vermeyi seçerken, kimi birey tanıklığını gizleme yolunu seçmektedir. Resmi kurumlara haber vermeye yönelen bireyler (muhbir) çoğu kez ne şekilde hareket edeceklerini ve bu davranışlarının tam olarak ne sonuç doğuracağını bilmemektedir. Diğer bir anlatımla ihbar müessesine ilişkin yasal düzenlemelerden habersizdirler. Anayasan ı n "Dilekçe hakkı " başlıklı 74. maddesinde; "Vatandaşlar, kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında , yetkili makamlara ve TBMM'ne yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Kendileriyle ilgili başvuruları n sonucu, dilekçe sahiplerine yaz ı ile bildirilir. Bu hakkın kullanılma biçimi kanunla düzenlenir." hükmü yer alır. Anayasanın bu hükmü ile çıkarılan 3071 sayı lı "Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun" ile vatandaşları n birbirleriyle ve kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında TBMM ve yetkili makamlara yazı ile başvuruda bulunma haklarını ne şekilde kullanabilecekleri belirtilmiştir. Bu yazıda , dilekçe hakkının kul!anılması, ihbar ikramiyesi, ihbara dayalı vergi incelemesi ve Maliye Bakanlığının bu konudaki uygulamaları birlikte ele alınarak sonuca ulaşılacaktır.