Vergiler, mülkiyet hakkına müdahale edici niteliğe sahiptir. Vergilerin bu özelliğinin mükellefler üzerindeki etkisi ise kaçınılmaz olarak malidir ve bahse konu etki, vergiye uyum açısından mükelleflerin esas aldığı başat belirleyici ölçütlerdendir. Verginin doğumundan bu yana, mükellefler, orantısız vergi yüklerine karşı tepki göstermiştir. Vergi kaçırma ya da vergiden kaçınma vasfını taşıyan tepkiler, verginin konusuna ve dönemine göre sergilenen çeşitli davranışlarla ifade bulmuştur. Vergilere karşı gösterilen tepkilerin olagelen karakter taşıdığını çarpıcı bir biçimde ortaya koyabilmek uğruna, 17. ile 18. yüzyılda İngiltere’de yürürlüğe konulan ve doktrinde “ilginç” olarak ifade edilen vergilerden on beş tanesine çalışmada yer verilmiştir. Netice itibarıyla, dikkate alınan dönem ne kadar eski, verginin konusu da ne kadar sıra dışı olsa dahi vergiye yönelik tepkilerin bugüne kıyasen son derece sıradan olduğu ortaya konulmuştur. Anahtar Kelimeler: İngiltere, Vergi, Vergiden Kaçınma, Vergi Kaçırma. JEL Sınıflandırma Kodları: H24, H25, H26, K34, N93.
Değerli konut vergisi, Emlak Vergisi Kanunu’na 7194 sayılı Kanun hükümlerince eklenerek Türk vergi sistemine dahil olmuştur. 7221 sayılı Kanunla nihai şeklini alan vergi, belli nitelikleri haiz mesken nitelikli konutları konu edinmektedir. Söz konusu özellikler arasında yer alan ve bir bakıma vergiye de adını veren bina vergi değeri eşiği dikkat çekmektedir. 7194 sayılı Kanunun gerekçesinde, vergi değerinin mali güç ilkesinin esas alınarak tespit edildiği ifade edilse de bahse konu değerin aynı zamanda verginin matrahını teşkil ediyor olmasının orantılılık unsuru bağlamında ölçülülük ilkesiyle bağdaşmadığına kanaat getirilmektedir. 7221 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeler sözü edilen aykırılığı bertaraf etmiş olsa da ölçülülük ilkesine tezat teşkil edecek başkaca durumları beraberinde getirdiği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Ölçülülük, Orantılılık, Elverişlilik, Gereklilik, Değerli Konut Vergisi. JEL Sınıflandırma Kodları: H2, K10, K33, K34, K38