Amme borçlusunun borcuna yetecek miktardaki mallarının elinden alınarak paraya çevrilmesi işlemi 6183 Sayılı Kanuna göre haciz işleminin tanımını oluşturmaktadır. Haciz işleminin uygulanacağı mallar olarak amme borçlusunun menkul ve gayrimenkul (gemiler dahil) malları ile her çeşit hak ve alacakları sayılabilir . Genel hacizişlemi uygulanıası ile ilgili doktrinde verilmiş çeşitli tanınılar vardır.Haciz, 6183 Sayılı A.A.T.U.H .K.'nun 54.nıaddesinde cebren (zorla) tahsil yöntemlerinden biri olarakhüküm altına alınmıştır. Diğer cebren tahsil yöntemleri ise teminatın paraya çevrilmesi ve iflas yolu ile izleme yöntenıleridir. Haczedilen malın paraya çevrilmesinde, alacaklı tek tahsil dairesi yahut diğer amme idareleri nıevzu bahis olduğunda Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun (A.A.T.U.H.K.) dairesinde uygulama yürütülmektedir. Üçüncü kişinin icra dairesi aracılığı ile haczetmiş olduğu bir malın haciz tatbikine amme idaresinin iştirak etmesi söz konusu olduğunda ise karş ı mıza hacze iştirak nıüessesi çıkmaktadır. Bu durumda özel bir kanun olarak A.A.T.U .H.K. icra kuvveti bulmakta ve özel şahıslar arasındaki genel hacze iştirak uygulaması, amme alacaklısının dahli ile farklı bir
uygulama bulmaktadır. Esas olarak 6183 Sayılı A.A.T.U.H.K.'nın 21 . maddesinde hüküm altına alınan "Amme Alacaklarında Rüçhan Hakkı" bu durumda belirleyici olmaktadır. Rüçhan hakkı amme alacakların ı n korunma hükümlerinden biri olarak düzenlenmiştir. Yazımızda genel olarak hacze iştirak müessesine yer verilmiş ve amme alacaklarının rüçhan hakkı özellikli olarak değerlendirilmiştir. Son olarak 5479 Sayılı Yasanın rüçhan hakkı hükmüne getirmiş olduğu yenilik değerlendirilmiştir .
Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.