Vergiler devletler için vazgeçilmez bir finansman
kaynağıdır. Mükellefler için ise belirli bir
dönemde elde edilmiş gelirin kanunlarla belirlenmiş
kısmının karşılıksız olarak devlete devrini
gerektiren bir yükümlülüktür. Birinin kazancının
diğerinin kaybına bağlı olduğu bu sistemik ilişkide
stratejik çatışma hali söz konusudur. Devletlerin
vergi gelirlerini artırma çabasına karşın
mükelleflerin vergi yükünü azaltma çabaları iki
aktör arasındaki etkileşimli süreci ifade eder.
Mükellef rasyonalitesinin veri olduğu bir modelde
vergiden kaçınma stratejisinin mükelleflerin
bireysel çıkarlarına uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Toplam vergi hasılatı ve toplam sermaye
birikimini azaltan ve kanunlara aykırı olmayan
bu strateji tercihi ile mücadelede vergi bilincinin geliştirilmesi elzemdir. Bu nedenle vergilerin
karşılıksız yükümlülük yerine daha fazla kazanç
için aralanmış bir kapı olarak algılanması önemlidir.
Vergi bilinci olarak kavramlaştırılan söz konusu
algı değişikliğinin mükellef rasyonelitesi ile
uyumlu olması gereklidir. Bunun için vergilerle
finanse edilen kamu harcamalarının üretim sistemlerinin
kurulumu, işleyişi ve gelişimi için vazgeçilmez
bir unsur olduğunun somut bir şekilde
ortaya konulması gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler: Mükellef rasyonalitesi,
Vergi Algısı, Vergi Bilinci, Vergiden Kaçınma
JEL Sınıflandırma Kodları: K34, H53
Abonelik veya Satın Alma Gerekiyor!
Bu makalenin devamını okuyabilmek için giriş yapmanız, satın almanız veya abone olmanız gerekmektedir.