Karþýlýksýz çek; üzerinde yazýlý keþide tarihinden önce veya ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz edildiðinde yeterli karþýlýðý bulunmamasý nedeniyle kýsmen veya tamamen ödenmeyen çekler olarak tanýmlanmaktadýr. Muhatap banka deyimi, çekle iþleyen hesabýn açýldýðý bankayý ifade etmektedir. Karþýlýksýz çek düzenlenmesi, 3167 sayýlý kanunun 16. maddesinde özel bir suç olarak kabul edilip, uygulanacak cezalar belirtilmiþtir. Öte yandan kýsmen veya tamamen karþýlýðý olmayan çekierin ibrazý halinde muhatap banka tarafýndan yerine getirilecek bir takým yükümlülüklerde, kanun koyucu tarafýndan belirlenmiþtir. Bunlar; hesap sahibinin uyarýlmasý, düzeltme hakkýnýn kullandýrýlmasý, bildirim ve duyuru, bankanýn mesul olduðu kýsmýn alacaklýya ödenmesi gibi sorumluluklardýr. Burada en önemli husus Çek Kanununun 7. maddesinde yer alan, muhatap bankanýn karþýlýksýz çek keþidesinde durumu keþideciye bildirmesidir. Keþidecinin durumdan haberdar olmasý, düzeltme hakkýný kullanmasý ve diðer cezai yaptýrýrnlara muhatap olmamasý, buna baðlýdýr. Yasada söz konusu bildirimi yapmayan bankanýn cezalandýrýlacaðý belirtilerek. çek kanununun 7. maddesinin emredici niteliði ortaya konmuþtur.

Bir kamu veya özel kurum, hedef kitleye hizmet sunarken, hem hedef kitlenin katýlýmýný saðlamak, hem de bu hizmete iliþkin yakýnmalarý en az düzeye' indirecek þekilde hareket etmek zorundadýr. Bunu saðlamanýn bir yolu da vergi dairelerinde hal.kla iliþkiler birimlerinin oluþturulmasýdýr. Günümüz modern yönetim anlayýþýnýn en önemli fonksiyonlarýndan biri olan halkla iliþkiler nedir? Bu konuda verilecek cevap, tüm sosyal bilimler alanýnda olduðu gibi, net deðildir. Bir burada konunun aydýnlanmasý yönünden sadece iki tanýmla yetineceðiz. Bu konuda Metin Kazancý halkla iliþkileri, "Yalnýzca halka ve ilgililere bilgi vermek için yürütülen bir çalýþma deðil, ayný zamanda yönetim-halk iliþkilerini iyileþtirmeye yönelik, temelinde iletiþim olarak" nitelendirmektedir Diðer taraftan Nuri Tartop'un tanýmý ise, "Yönetimin izlediði politikanýn halka benimsetilmesi çalýþmalarýnýn , devamlý ve tam olarak halka duyurulmasý ve buna karþýlýk halkýn yönetim hakkýnda ne düþündüðünün, yönetimden ne beklediðinin bilinmesi ve halkla iþbirliði saðlanmasý görevi" þeklindedir. Bu çalýþmada, vergi idaresinin vitrini konumundaki "Vergi Dairelerinde", halkla iliþkilerinin ne düzeyde olduðu, vergi mükelleflerine nasýl daha iyi hizmet verilebileceðine yönelik tespitler yapmak hedeflenmiþtir.

Bilindiði üzere 3. 100 sayýlý Katma Deðer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanma Mecburiyeti Hakkýnda Kanun (Bundan sonra kýsaca 3100 sayýlý Kanun olarak anýlacaktýr) mükelleflerin fatura düzenleme limitinin (1996 yýlý için 10.000.000.- TL) altýnda kalan satýþlarýnýn belgelendirilmesi için ödeme kaydedici cihaz (yazýda kýsaca cihaz denilecek) kullanýmýna yönelik hususlarý düzenlemektedir. Ödeme kaydedici cihaz kullanýmýna iliþkin düzenlemeler 3100 sayýlý Kanun'dan ziyade bugüne kadar çýkarýlan sayýsý 52'ye ulaþan Genel Tebliðlerde yer almakta olup uygulamaya tebliðlerle yön verilmektedir. Bu yazýda, ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetinin baþlamasý ve cihaz kullanýlmasýna iliþkin usul ve esaslara uyulmamasýna yönelik ceza uygulamasý konusu ele alýnacaktýr.