Günümüzde devletler ekonomik ve sosyal fonksiyonlarının giderek artmasına paralel olarak, kamusal ihtiyaçların karşılanmasında, daha çok gelire ihtiyaç duyma ktadır. Devlet ekonomik kalkınmayı gerçekle ştirmek , gelir ve kaynak dağılımında etkinlik sağlayabilmek amacıyla gelir elde etmek ve harcama yapmak durumundadır. Toplumsal ihtiyaçların giderek artması , devletlerin bu ihtiyaçların karşılanmasında finansman kaynaklan bulması zoıunluluğunu doğurmuştur. Bu kaynaklar arasıncia ise en önemli yeri vergiler oluşturmaktadır. Vergi, resim, harç gibi mali yüh.iimlülüklerden oluşan organik yapıdan teşekkül eden bir ülkenin vergi sistemi de ekonomik, sosy al, siyasal, hukuki faktörlere bağlı olarak değişip, zaman içinde giderek gelişmektedir. Vergilemenin temel amaçları gelirin yeqiden dağılımını ve devletin kamusal hizmetlerinin finansmanı sağlamaktır. Enflasyonun önlenmesi, ekonomide istikrar sağlanması ve milli sanayinin korunması vergilemenin diğer amaçları arasındadır. Bu amaçların gerçekleştirilebilmesi ise, devletin vergilendirme yetkisini kullanarak mali kaynaklar sağlamasına ve kamu kesiminden özel kesime kaynak aktarabilmesine bağlı olmaktadır.Devletin bu amaçların gerçekleştirilmesi doğrultusunda vergileme yetkisini kullanması vergi sistemlerinde değişiklik yapmalarına neden olmaktadır. Bir ülkenin kendisine has vergi sisteminin olması, o ülkenin vergilendirme yetkisine sahip olmasına ve bu yetkinin halkın temsilcilerinden oluşan parlamento tarafından kullanılmasına bağlıdır. Devletin egemenlik hakkına dayanarak kişilerden vergi alması ise vergilendirme yetkisini ifade etmektedir.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.