Tarihi gelişim süreci sonunda modern devletlerde vergi egemenlik haklarının kullanımıyla ilişkilendirilmiş, böylelikle verginin yasallığı ilkesi ve diğer ölçütler gelişmiştir. Diğer yandan, insan hakları kavramı da ortaya çıkmış ve adil yargılanma hakkı diğer hak ve özgürlüklerin kullanılmasını ve korunmasını sağlamanın bir aracı olarak kabul edilmiştir. Sözleşmenin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı, Anayasanın 36. maddesinde yer almaktadır. Sözleşmeye göre medeni hak ve yükümlülükler ile suç isnadına konu yargılamalar bu mahsus hakkın güvencelerinden yararlanmaktadır. Bu nedenle hem Strazburg Mahkemesine hem de Anayasa Mahkemesine vergi ile ilgili uyuşmazlıklar nedeniyle yapılan başvurularda adil yargılanma hakkının uygulanıp uygulanmayacağı bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Sözleşme metninin şekli bir okumasının neticesinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) uzun süre vergi uyuşmazlıklarını bu hakkın güvencelerinden yararlandırmamış, ancak sonradan vergi cezası ve vergiyle bağlantılı kimi konuların 6. madde kapsamına incelemiştir. Anayasa Mahkemesi ise bireysel başvurunun henüz ilk yıllarından beri daha geniş bir yorumla vergi konusundaki uyuşmazlıkları da adil yargılanma hakkı altında incelemektedir. Ancak henüz bu konuda yeterli içtihat bulunmadığından adil yargılanma güvencelerinin tümünün vergi konulu davalarda ne şekilde ele alındığını ortaya koymak mümkün olmamıştır.
Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.