Bilindiði üzere, 7338 sayýlý Veraset ve lntikal Vergisi Kanunu'na göre Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan þahýslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan mallarýn veraset tarikiyle veya herhangi bir suretle ivazsýz bir tarzda bir þahýstan diðer þahsa intikali veraset ve intikal vergisine tabidir. Veraset tarikiyle veya sair suretle ivazsýz bir tarzda mal iktisabeden þahýslar, iktisap ettikleri mallarý V.Ý.V.K.'nun 10. maddesinde belirtilen deðerleme ölçülerinden yararlanarak deðeriernekte ve bir beyanname ile ilgili vergi dairesine bildirmektedirler. Ýdare, mükelleflerce beyan edilen deðerler üzerinden veraset ve intikal vergisini tarh etmektedir. Bu iþlemlerin tekemmülünü müteakip idare, mükelleflerce beyan edilen mallarý, Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen esaslara göre yeniden bir deðerlemeye tabi tutmaktadýr. Mükelleflerce beyan edilen deðerler ile idarece belirlenen deðerler arasýnda bir fark bulunmasýhalinde, bulunan fark üzerinden gerekli ikmal tarhiyatý yapýlmaktadýr. Veraset veya sair suretlerle bir þahýstan diðer þahsa ivazsýz olarak intikal eden gayrimenkuller de yukarýda belirtilen þekilde veraset ve intikal vergisine konu edilmektedir. Ýntikal eden gayrimenkulün niteliðinin arsa, arazi veya inþaatý bitmiþ durumdaki bina olmasý halinde bu gayrimenkullerin deðerlemesinde ve vergilendirilmesinde bir zorluk çýkmamaktadýr. Ancak, arsasýna kat karþýlýðý inþaat yapýlmak üzere müteahhitle aniaþan kiþinin, inþaat henüz tamamlanmadan vefatý ile mirasçýlara intikal eden gayrimenkulün V.Ý.V. 'ne esas alýnacak deðerinin tespitinde çeþitli zorluklar ve uygulama farklýlýklarý ortaya çýkmaktadýr. Arsa sahibinin vefatý ile bu þekilde varisiere intikal eden gayrimenkullerin deðerlernesi ile ilgili mevzuat hükümleri, uygulanan yöntemler ve konuya iliþkin görüþ ve önerilerimiz aþaðýda açýklanmýþtýr.

Bilindiði üzere, 193 sayýlý Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinde, maddede sayýlan kiþi ve kurumlarýn çalýþtýrdýklarý hizmet erbabýna nakden veya hesaben ücret ödemeleri sýrasýnda, istihkak sahiplerinin gelir vergisine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur olduklarý açýklanýmýþtýr. Vergi inceleme elemanlarýnca mükellefler nezdinde yürütülen incelemeler esnasýnda, bir kýsým mükelleflerin çalýþtýrdýklarý hizmet erbabýndan bazýlarýný kayýtlarýnda hiç göstermernek veya kayýtlarýnda gösterdikleri hizmet erbabýna ödedikleri ücretleri eksik göstermek suretiyle bu ücretlerden yapýlmasý gereken gelir vergisi tevkifatý yönünden vergi ziyaýna sebebiyet verdikleri tespit edilmektedir. Böyle bir durumu tespit eden inceleme elamanlarý düzenledikleri vergi inceleme raporlarýnda, genellikle, tespit ettikleri matrah farký üzerinden hem gelir vergisi hem de damga vergisi salýnmasýný istemektedirler. Bu yazýmýzda, çalýþtýrdýklarý hizmet erbabýndan bir kýsmýný kayýtlarýnda hiç göstermeyen veya kayýtlarýnda gösterdiði hizmet erbabýna ödedikleri ücreti eksik gösteren iþverenler adýna hangi hallerde damga vergisi alýnabileceði, hangi hallerde salýnamýyacaðý hususu üzerinde durulacaktýr.