Devletin en önemli gelir kaynağı olan vergi, özel ya da tüzel kişilerin her türlü iktisadi faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlardan, kamu harcamalarının finansmanı için devletin egemenlik gücünü kullanarak aldığı bir paydır. Ancak, bazı mükellefler çeşitli nedenlerle bu gelirlerinden devlete hiç pay vermemek ya da daha az vermek için kayıtlarının bir kısmını veya tamamını kayıt dışına çıkarma eğilimindedirler. Aslında verginin tanımı içerisinde yer aldığı üzere vergi, devlet gücü ile ve zorla alınmaktadır. İnsanın tabiatı gereği elde etmiş olduğu geliri devlet dahi olsa paylaşmak istememesi normal karşılanması gereken bir husustur. Bunun karşılığı olarak devletin, vergiyi insanların vicdanına bırakmayarak kayıt dişiliği önleyecek tedbirler alması, düzenlemeler yapması gerekmektedir. Beyana dayalı olan vergi sistemimizde kişilerin (gerçek -tüzel -mükellef -değil vs) gelirleriyle uyumlu olmayan tasarruf yapmaları, mal edinimleri veya harcamaların sebebinin sorulamadığı (nerden buldun-veya kim kaybetti de sen buldun) ülkemizde kayıt dişiliği önleyecek en önemli unsurlar denetim (vergi incelemeleri) ve ihbarlardır. Vergi inceleme oranlarının %2,5, ka- yıtdışılığın yüksek olduğu ülkemizde çok ciddi ihbarların yapılması beklenir. Ancak durumun hiç de öyle olmadığı uygulamadan görülmektedir. Yapılan ihbarların nerdeyse %90 ı belge düzenine ilişkin ihbarlar olup bu ihbarların çoğu da şekil şartlarını taşımaktan uzaktır. Nitelikli ihbarlar aslında kayıtdışılığı önlemede çok önemli bir unsurdur. Kamu idaresinin kendi imkânlarıyla ulaşması çok zor ve maliyetli olan bilgiler, vatandaşlar tarafından verilerek kamu yükü önemli ölçüde hafifletilmektedir. Nitelikli ihbarların az sayıda olmasının yasal ve kültürel olarak birçok nedeni bulunmaktadır. Bunlar ortadan kaldırılıp gerekli düzenlemeler yapılmadan da bu alanda çok iyi sonuçlara ulaşmak mümkün değildir.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.