Küreselleşme sürecinin hızla devam ettiği günümüzde nihai bir vergileme tekniği olarak kullanılabilen tevkifat yönteminin önemi giderek artmaktadır. Küreselleşmenin keskinleştirdiği rekabet olgusu ve hızlı kalkınma hamleleriyle çağı yakalama zorunluluğu, gelişmekte olan ülke hükümetlerinin yabancı yatırımları ülkeye çekecek politikalar üzerinde yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Günümüzde gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerle aralarındaki gelişmişlik farkını kapatabilmek ve rekabet güçlerini arttırabilmek amacıyla vergi indirimleriyle sonuçlanan vergi reformlarına yönelmişlerdir. Gelişmekte olan ülkeler vergi oranlarını aşamalı olarak düşürürken bir taraftan da vergi sistemlerini karmaşık hükümlerden arındırarak vergi mükelleflerinin vergiye gönüllü uyumunu destekleyen, vergi yönetim maliyetlerini azaltan önlemlere yönelmişlerdir. İşte bu bakımdan nihai bir vergileme tekniğiolarak kullanılabilen tevkifat yöntemi ülkelerin vergi sistemlerini basitleştiren, yabancı yatırımcıların vergi ile ilgili ödevlerini en aza indiren ve vergi yönetim maliyetlerini azaltan bir uygulama olması bakımından tercih edilebilir bir yöntem olarak nitelendirilebilir. Öte yandan küreselleşme sürecine bağlı olarak uluslar arası düzeyde vergi sorunları ortaya çıkmaktadır. Çifte vergilendirme olarak adlandırılan bu sorunun çözümünde ülkeler ikili anlaşmalara gidilmektedir. Bu amaçla yapılan ikili anlaşmalar dar mükelleflere uygulanacak tevkifat oranlarını da doğrudan etkilemektedir.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.