Adi ortaklıkların gerçek ve tüzel kişiliklerinin olmaması ve farklı vergi türleri açısından
mükellefiyet durumların değişmesi nedeniyle
birçok konuda ihtilaflar oluşmaktadır. Adi ortaklıkların katma değer vergisi mükellefiyetleri
olduğu kanun ve tebliğlerle sabittir. Fakat gerek
Katma Değer Vergisi Kanunu gerekse Vergi Usul
Kanunu kapsamında, adi ortaklıkların yapmış
olduğu işlemler veya yerine getirmediği ödevler
nedeniyle, tarh edilmesi gereken katma değer
vergilerine ve kesilmesi gereken vergi cezalarına
ilişkin vergi-ceza ihbarnamelerinin adi ortaklık
adına mı yoksa tarhiyatın muhatabı olarak ortaklar adına mı düzenleneceği, söz konusu vergi ve
cezalara karşı adi ortaklığın dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı, ortakların adi ortaklık
adına dava açıp açamayacakları gibi konular bu
ihtilaflardan bir kısmıdır. Çalışmamızda Danıştay kararları da dikkate alınarak söz konusu ihtilafların nedenlerine yer verilecek ve çözüm önerilerinde bulunulacaktır.
Abonelik veya Satın Alma Gerekiyor!
Bu makalenin devamını okuyabilmek için giriş yapmanız, satın almanız veya abone olmanız gerekmektedir.