GİRİŞ
Solow büyüme modeli dört değişken üzerine yoğunlaşmıştır: çıktı yani hasıla (Y), sermaye (K), işgücü (L) ve emeğin bilgisi veya etkinliği (A). Dolayısıyla üretim fonksiyonu şeklinde ifade edilir. Bu denklemdeki AL etkin işgücünü göstermektedir.[1] Solow büyüme modelinde, teknoloji, büyümeyi belirleyen dışsal bir faktör olarak kabul edildiğinden dışsal teori olarak da ifade edilir. Solow modelinin temel varsayımları, emeğe ve sermayeye düşen azalan getiriler ile ölçeklendirmeye yönelik sabit getirilerin yanı sıra rekabetçi piyasa dengesi ve sabit tasarruf oranıdır.[2] Bununla birlikte geleneksel yaklaşım aslında yalnızca sermayenin ve emeğin ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini dikkate alan neoklasik K-L (Solow) büyüme modeline dayanmaktadır.[3] Solow modelinde doğal kaynaklar, kirlilik ve diğer çevresel hususlar yer almamaktadır. Romer (2006) Solow modelini genişleterek emek ve sermaye dışında birer üretim girdisi olarak doğal kaynakları ve toprağı üretim fonksiyonuna dahil etmiştir. Romer (2006)’i takiben üretim fonksiyonu Cobb-Douglas formunda şeklindeki gibi ifade edilir. Bu denklemde R üretimde kullanılan doğal kaynakları, T ise toprağı temsil etmektedir. Gylfason[4] petrol, mineral ve diğer doğal kaynaklar bakımından zengin ülkelerin çoğunda, uzun dönemde ekonomik büyümenin, daha az doğal kaynaklara sahip olunan diğer ülkelere göre daha yavaş olma eğiliminde olduğunu belirtmiştir. Behbudi vd.[5]doğal kaynakların ekonomik büyümeye doğal olarak zarar vermediği göz önüne alındığında, ekonomide çarpıtmaların meydana gelebileceğini belirtmiş,ayrıca ekonomik performansı zayıflatan kaynak bakımından zengin ülkelerin hükümetlerinin, yavaş ekonomik büyümeyi talihsiz ama kaçınılmaz bir gerçeklik olarak görmemeleri gerektiğini ifade etmiştir. Doğal kaynaklar özellikleri gereği üretilemediklerinden ve doğada bulunduklarından, sahiplik miktarı arttıkça ülkenin hasılasında büyük miktarda kazanç sağlayabilirler. Dolayısıyla, özellikle gelişmekte olan ülkelerde ekonomik refahın ve kalkınmanın sağlanmasında ve sürdürülebilir büyümenin gerçekleştirilmesinde doğal kaynaklar önemli rol oynamaktadır.[6]Doğal kaynak bolluğuna sahip bazı ülkeler refah seviyelerini ve ekonomik performanslarını artırabilirken, bazı ülkelerde doğal kaynak bolluğuna sahip olmaları nedeniyle ekonomik performanslarında gerilemeler yaşayabilirler.[7]Amini[8] doğal kaynak bolluğunu hem avantajlar hem de risklerle donatılmış iki taraflı bir madeni para olarak görmenin daha iyi olacağını ve gereksiz harcamalara neden olabileceği gibi uygun alanlara ve etkin kullanımı halinde birçok fayda sağlayabileceğini ifade etmiştir.
Ampirik büyüme literatürü, emek ve sermayeye ilave olarak enerjinin de rolünü ön plana çıkarmıştır. Enerji, sosyo-ekonomik kalkınmanın en hayati aracı olduğundan bir ekonominin yaşam çizgisi ve en önemli stratejik ürünlerinden biri olarak kabul edilir.[9] Literatürde, enerji tüketimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiler dört hipotez kapsamında incelenmiştir.[10] Bunlardan birincisine göre eğer ekonomik büyüme ve enerji tüketimi arasında nedensel bir ilişki yok ise yansızlık hipotezi geçerlidir. Yansızlık hipotezine göre enerji tüketimindeki bir azalma ekonomik büyümeyi etkileyemeyecektir.[11] Hipotezlerden ikincisine göre enerji tüketiminden ekonomik büyümeye tek yönlü bir nedensel ilişki var ise büyüme hipotezi geçerlidir. Bu hipotezin geçerliliği durumunda enerji tasarrufu politikaları büyümeyi olumsuz yönde etkileyebilir. Dolayısıyla enerji, ikincil bir üretim faktörü olarak ekonomik büyüme üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.[12]Üçüncü hipoteze göre, ekonomik büyümeden enerji tüketimine nedensel bir ilişki olduğu zaman, koruma hipotezi egemen olur. Bu hipotez, enerji tüketimine yönelik uygulanan tasarrufların ekonomik büyümeyi etkilemediğini göstermektedir.[13] Son olarak geri besleme hipotezine göre, enerji tüketimi ve ekonomik büyüme arasında iki yönlü bir nedensellik vardır. Bu hipotez, enerji tasarrufu politikalarının ekonomik büyümeyi olumsuz yönde etkilediğini varsaymaktadır.[14] Dolayısıyla enerji tüketiminde meydana gelen değişmeler ekonomik büyümeyi farklı boyutlarda etkilemektedir. Enerji tüketiminde meydana gelen artış ekonomik büyümeyi pozitif yönde etkileyebileceği gibi[15] negatif yönde de etkileyebilir.[16]
Ekonomik büyüme üzerinde etkisi incelenen diğer bir değişken, ekonomik kompleksite göstergesidir. Ekonomik kompleksite endeksi Hidalgo ve Hausmann[17] tarafından geliştirilmiştir. Ekonomik kompleksite, bir ülkenin üretim yeteneklerini yansıtır ve ekonomik büyümede önemli bir rol oynar.[18] Ekonomik kompleksite, insan sermayesinin ve kurumlarının ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini yakalayabilir. Bu nedenle politika yapıcılar sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamada ekonomik kompleksitenin rolünü göz önünde bulundurmalıdır.[19]Ekonomik kompleksite, bir ülkenin üretken bilgisini ve ihracat yapısının kapsamlı bir analizini yaparak bir malın üretimine katkıda bulunan yetenekleri ölçen bir kavramdır. Bu da, daha verimli yeteneklere sahip ülkelerin daha kompleksite ülkeler olduğu anlamına gelir. Daha çeşitli ve sofistike ürünler üretebileceklerini belirtir.[20] Bir ülkenin ekonomik açıdan kompleksite olup olmadığını ölçmede kullanılan iki temel kavram, ihracat sepetindeki ürünlerin her yerde ve çeşitlilikte olmasıdır. Belirli bir ekonomi her yerde bulunmayan, nadir ve kompleksite ürünler üretme yeteneğine sahipse, bu kompleksite bir üretken yapının varlığını gösterir.[21] Ekonomik kompleksite ile ekonomik büyüme arasındaki bağlantının olası bir açıklaması, yeteneklerinden beklenen gelirin altında olan ülkelerin henüz mevcut yetenekleriyle mümkün olan tüm ürünleri geliştirmemiş olmalarıdır. Bu tür ülkelerin yalnızca yeni yetenekler biriktirerek büyüyebilecek ülkelere göre daha hızlı büyümeleri beklenebilir.[22] Ekonomik kompleksite, ürettiği ve ihraç ettiği ürünlerin çeşitliliği ve karmaşıklığından etkilendiği gibi, bir ülkedeki üretken yeteneklerin bir özetidir. Kompleksite ekonomiler, oldukça çeşitlendirilmiş ve karmaşık ürün yelpazesi üretimi için gerekli ön koşullar olan çok sayıda beceri ve bilginin yaygınlığı ile karakterize olma eğilimindedir. Daha az kompleksite ekonomiler, aksine, sınırlı beceri ve bilgi birikiminden ötürü yalnızca daha az ve daha temel ürünler üretebilir. Daha yüksek kompleksite seviyeleri, yüksek vasıflı işlerin ve daha sofistike bir destek ekosisteminin yaratılmasını gerektirdiğinden, daha sık olmamakla birlikte, kompleksite ekonomiler kişi başına düşen GSYİH başına daha yüksek oranda yararlanmaktadır.[23] Zhu ve Li[24]210 ülkenin ekonomik karmaşıklığını yansıma yöntemini kullanarak ölçtükleri çalışmalarında ülkeler arasındaki kompleksite seviyesi ile ilgili önemli farklılıklar olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Yüksek gelirli ekonomiler düşük ve orta gelirli ekonomilerden daha yüksek bir ekonomik kompleksiteye sahip olduğunu belirtmişlerdir.
Bu çalışmada Türkiye’de ekonomik büyüme, enerji tüketimi, ekonomik kompleksite endeksi ve doğal kaynak bolluğu arasındaki ilişki 1981-2015 dönemi için incelenmiştir. Çalışmanın giriş bölümünde doğal kaynak-ekonomik büyüme, enerji tüketimi-ekonomik büyüme, ekonomik kompleksite-ekonomik büyüme ilişkisi ele alınmıştır. Giriş bölümünü takiben Türkiye’deki mevcut durum açıklanmıştır. Daha sonra ilgili literatür verilmiştir. Sonrasında çalışmada kullanılan model ve datalar açıklanmış ve elde edilen bulgular değerlendirilmiştir.
1- Değişkenler Kapsamında Türkiye’de Mevcut Durum (1981-2015)
Aşağıda yer alan grafiklerde Türkiye’nin ekonomik büyüme, ekonomik kompleksite endeksi, doğal kaynak bolluğu, yenilenemez enerji tüketimi ve yenilenebilir enerji tüketimine ait trend grafikleri yer almaktadır. Ayrıca ilgili değişkenlere ilişkin denklemlere ve anlamlılık katsayını temsil eden R2 değerlerine yer verilmiştir. Grafiklerden de görüldüğü gibi R2 değerleri 0.7836 ile 0.996 arasında değişmektedir. Bu grafiklerden yola çıkılarak Türkiye’de 1981-2015 dönemi için ilgili değişkenlerin dalgalanma eğilimlerine ulaşılmıştır.
2- Literatür
Stijns,[26] doğal kaynakların hem pozitif hem de negatif kanallar yoluyla ekonomik büyümeyi etkileyebileceğini öne sürmüştür. Doğal kaynak bolluğu ile ekonomik büyüme arasında pozitif bir ilişki[27] olduğunu ortaya koyan çalışmaların yanında bu iki değişken arasında negatif bir ilişki[28] olduğunu ortaya koyan çalışmalar da vardır. Behbudi vd.[29] iki grup ülkede (başlıca petrol ihracatçıları ve diğer petrol ihracatçıları) doğal kaynak bolluğunun ekonomik büyüme üzerindeki etkisini 1970-2004 dönemi için incelemişlerdir. Bu ülkelerde doğal kaynakların bolluğu ve doğal kaynakların kötü kullanımı ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediği sonucuna ulaşmışlardır. Alexeev ve Conrad[30] uzun dönemde petrol ve diğer maden kaynaklarının büyük bir kısmının ülkelerin ekonomik büyümesi üzerindeki etkisinin pozitif olduğunu belirtmişledir. Shahbaz vd.[31]ABD için 1960–2016 döneminde doğal kaynak bolluğunun finansal kalkınmadaki rolünü incelemişlerdir. Uzun dönemde, doğal kaynak bolluğunun finansal kalkınmaya katkıda bulunduğu sonucuna ulaşmışlardır. Brunnschweiler[32] doğal kaynak bolluğu ile ekonomik büyüme arasında pozitif bir ilişki elde etmiştir. Buna karşın Sachs ve Warner[33] tam tersine negatif bir ilişki elde etmişlerdir. Çınar[34]gelişmekte olan ülkelerde doğal kaynak faktörünün ekonomik büyüme üzerindeki etkisini 1990-2013 dönemi için incelemiştir. Elde edilen bulgulara göre, doğal sermayenin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi kısa ve uzun dönemde pozitif ve anlamlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Amini[35] 22 gelişmiş ve 61 gelişmekte olan ülkede 1996-2010 dönemi için doğal kaynak bolluğunun ekonomik büyüme üzerindeki etkisini incelediği çalışmasında doğal kaynak bolluğunun GSYİH'nın yıllık ortalama büyüme oranı üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığını sonucuna ulaşmıştır. Akça vd.[36] Orta Doğu-Kuzey Afrika (MENA) ve Hazar bölgesinden 21 ülkede doğal kaynak zenginliği ve ekonomik büyüme ilişkisinde yönetişim göstergelerinin aracılık etkisini 1996-2012 dönemi için incelemişlerdir. Petrol üretiminin temsil ettiği doğal kaynak bolluğunun yönetişim göstergelerine olan negatif etkisi giderilebilirse ya da pozitif etkisi sağlanabilirse, kişi başına düşen petrol üretiminin temsil ettiği doğal kaynak zenginliğinin, kişi başına reel GSYH ile temsil edilen büyüme ve dolayısıyla refahı daha da artıracağı sonucuna ulaşmışlardır. Kronenberg[37] çalışmasında basit bir regresyonda elde ettiği doğal kaynak bolluğu ve büyüme arasındaki görünüşte güçlü olan negatif ilişkinin, daha fazla değişken içeren çoklu regresyonda ortadan kalkmasının mümkün olduğunu belirtmiştir. Ahmed vd.[38] İran’da 1965–2011 dönemi için ekonomik büyüme, doğal kaynak bolluğu, ihracat, emek ve sermaye arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Elde edilen sonuçlar doğal kaynak bolluğu ile diğer makroekonomik değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişki olduğunu ve nedensellik analizi, doğal kaynak bolluğu ve ekonomik büyüme arasında geri bildirim etkisi olduğunu ortaya koymuştur.
Enerji tüketiminin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini inceleyen çok sayıda çalışma bulunmaktadır.[39] Ekonomik büyüme üzerinde önemli bir etkisi olan enerji ile ilgili literatür incelendiğinde, Apergis ve Payne[40] 80 ülke üzerine yaptıkları çalışmada yenilenebilir ve yenilenemez enerji tüketiminin ekonomik büyüme ile ilişkisini incelemişlerdir. Yenilenemez enerji tüketiminde meydana gelen artışın ekonomik büyümeyi artırdığı sonucuna ulaşmışlardır. Dogan[41] Türkiye üzerine yaptığı çalışmada yenilenemez enerji tüketiminin ekonomik büyümeyi pozitif etkilediği sonucuna ulaşmıştır. Ocal ve Aslan[42] yenilenebilir enerji olarak, toplam enerji kullanımının yüzdesi olarak ölçülen yanıcı yenilenebilir ve atıkları kullanmışlardır. Türkiye için yaptıkları çalışmada yenilenebilir enerji tüketiminin ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediği sonucuna ulaşmışlardır. Ozcan ve Ozturk[43] 1990–2016 dönemini kapsayan 17 gelişmekte olan ülkede yenilenebilir enerji tüketimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi inceledikleri çalışmalarında yansızlık hipotezinin Polonya hariç tüm ülkelerde geçerli olmadığını ve Polonya’da büyüme hipotezini geçerli olduğu sonucuna ulaşmışladır. Behera ve Mishra[44] 1990–2015 dönemi için G7 ülkelerinde yenilenebilir ve yenilenemeyen enerji tüketimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Dinamik En Küçük Kareler yöntemi (DMOLS) sonuçları söz konusu ülkelerde yenilenemez enerjinin ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı olduğunu ortaya koyarken, yenilenebilir enerjinin ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin negatif ve istatistiksel olarak anlamlı olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Destek ve Aslan[45] gelişmekte olan 17 ülkede, yenilenebilir ve yenilenemeyen enerji tüketiminin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini1980-2012 dönemi için incelemişlerdir. Elde edilen sonuçlara göre yenilenebilir enerji Peru, Yunanistan ve Güney Kore'de ekonomik büyümeye neden olurken, yenilenemeyen enerji Çin, Kolombiya, Meksika Filipinler ve Türkiye'de büyümeye neden olmaktadır. Bhattacharya vd.[46] 38 ülkede 1991-2012 dönemi için yenilenebilir enerji tüketiminin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Uzun dönemde yenilenebilir enerji tüketiminin, seçilen ülkelerin %57'sinde ekonomik büyüme üzerinde pozitif etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşmışlardır.
Ourens[47]ekonomik kompleksitenin ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin pozitif olduğu sonucuna ulaşmıştır. Zhu ve Li[48]210 ülkede ekonomik kompleksitenin ve beşeri sermayenin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini inceledikleri çalışmalarında ekonomik kompleksitenin ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin pozitif olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Stojkoski ve Kocarev[49] Güneydoğu ve Orta Avrupa’da ekonomik kompleksitenin uzun dönemde büyümenin istatistiksel olarak anlamlı bir açıklayıcı değişkeni olduğunu ve bu nedenle çok büyük ekonomik etkiler yarattığı sonucuna ulaşmışlardır. Aksine, kısa vadede üretken bilginin Güneydoğu ve Orta Avrupa'daki gelir değişikliklerine etkisinin olmadığı sonucuna ulaşmışlardır. Ertan Özgüzer ve Oğuş-Binatlı[50] ekonomik kompleksitenin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde incelemişlerdir. Sonuçlar, AB'de ekonomik kompleksite belli bir eşiği aşan bir grup ülkenin ölçülen kompleksiteye karşılık gelen gelir düzeylerine yakınlaşma eğiliminde olduğunu göstermiştir. Diğer taraftan, cari işlemler açığının ekonomik kompleksite ileetkileşimi, daha düşük kompleksite seviyesine sahip ikinci bir grup ülke için büyüme üzerinde önemli etkiye sahip olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Gozgor vd.[51] ekonomik kompleksitenin, yenilenebilir ve yenilenemeyen enerji tüketiminin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini 1990-2013 dönemi için 29 Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkesi için incelemişlerdir. Panel ARDL ve panel kuantil regresyon yöntemlerinin kullanıldığı çalışmada ekonomik kompleksitenin, yenilenemeyen ve yenilenebilir enerji tüketiminin ekonomik büyüme ile pozitif ilişkili olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Ancak Demiral,[52] 1995-2011 dönemi için Panel ARDL yöntemini kullanarak 86 ülkede ekonomikkompleksitenin ekonomik büyüme üzerindeki etkisini analiz etmiştir. Ekonomik kompleksitenin inovasyon odaklı ülkeler için ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediği sonucuna ulaşmıştır.
3- Data-Metodoloji
Bu çalışmada Türkiye için 1981-2015 dönemine ait veriler kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan değişkenlere ilişkin açıklamalar Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 1: Değişkenlerin Tanımlanması
Değişkenler
|
Kısaltma
|
Açıklaması
|
Birim
|
Kaynak
|
Ekonomik Büyüme
|
lnY
|
Kişi başına düşen gelir
|
2010 yılı sabit fiyatlar ile ABD Doları ($)
|
Dünya Bankası
|
Ekonomik Kompleksite Endeksi
|
lnECI
|
Bir ekonominin nispi bilgi yoğunluğunu ölçer.
|
Endeks
|
The Observatory of Economic Complexit (OEC)
|
Doğal Kaynak Bolluğu
|
lnNR
|
Petrol kiralarının, doğal gaz kiralarının, kömür kiralarının (sert ve yumuşak), mineral kiralarının ve orman kiralarının toplamıdır.
|
GSYİH'nın yüzdesi olarak toplam doğal kaynak kiraları
|
Dünya Bankası
|
Yenilenemez Enerji Tüketimi
|
lnNREC
|
Kömür, petrol, petrol ve doğal gaz ürünlerinden oluşur.
|
Toplam enerji kullanımının yüzdesi olarak ölçülen fosil yakıt enerji tüketimi
|
Dünya Bankası
|
Yenilebilir Enerji Tüketimi
|
lnREC
|
Katı biyokütle, sıvı biyokütle, biyogaz, endüstriyel atık ve belediye atıklarını içermektedir.
|
Toplam enerji kullanımının yüzdesi olarak ölçülen yanıcı yenilenebilirler ve atıklar
|
Dünya Bankası
|
Bu çalışmada, benzer bazı çalışmlarda olduğu gibi[53] ekonomik büyümenin bir göstergesi olarak kişi başına düşen gelir kullanılmıştır.Bir ekonominin ihraç ettiği ürünlerin bilgi yoğunluğunu göz önüne alarak bir ekonominin bilgi yoğunluğunu ölçmede benzer bazı çalışmalarda olduğu gibi[54]Ekonomik Kompleksite Endeksi (ECI) kullanılmıştır.Doğal kaynak bolluğu olarak,benzer bazı çalışmlarda olduğu gibi[55]petrol, doğal gaz, kömür (sert ve yumuşak), mineral ve orman kiralarının toplamı kullanılmıştır.Yenilenebilir enerji tüketimi için benzer bazı çalışmlarda olduğu gibi[56]yanıcı yenilenebilir ve atık kullanılmaktadır. Yenilenemeyen enerji tüketimi, benzer bazı çalışmlarda olduğu gibi[57] kömür, doğal gaz ve petrol ile ilgili toplam enerji tüketimidir.
Değişkenlere ait tanımlayıcı istatistikler Tablo 2’de verilmiştir.
Tablo 2: Değişkenlere İlişkin Tanımlayıcı İstatistikler
Değişkenler
|
Ortalama
|
Medyan
|
Maksimum
|
Minimum
|
Std. Dev.
(Std. sp)
|
Gözlem Sayısı
|
lnY
|
8.9920
|
8.9673
|
9.5362
|
8.5391
|
0.2807
|
35
|
lnECI
|
-1.8449
|
-1.7373
|
-0.7979
|
-5.5964
|
0.9421
|
35
|
lnNR
|
-0.8279
|
-0.8762
|
0.3078
|
-2.0951
|
0.5637
|
35
|
lnNREC
|
4.4220
|
4.4282
|
4.5060
|
4.2710
|
0.0676
|
35
|
lnREC
|
2.1862
|
2.2661
|
3.1926
|
0.8166
|
0.6776
|
35
|
SD: Standard deviation (Standart sapma)
|
Burada yenilenebilir enerji ve yenilenemez enerji tüketiminin ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin yanında ekonomik kompleksite endeksi ve doğal kaynak bolluğunun ekonomik büyüme üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bu amaç doğrultusunda değişkenler arasındaki eş-bütünleşme ve kısa ve uzun dönem ilişkinin tespiti amacıyla ARDL yöntemi[58] uygulanmıştır. Bu yöntemin bazı avantajlarını Ocal ve Aslan[59] şöyle ifade etmişlerdir; (i) ARDL yaklaşımı, açıklayıcı değişkenlerin olası içselliği için etkin bir şekilde adapte olur. (ii) Tahminler, küçük örneklem için de istenen özellikleri göstermektedir. (iii) ARDL yaklaşımlarının bir diğer önemli avantajı, serinin I (0) veya I (1) olmasına bakılmaksızın bu test kullanılabilir. (iv) Bu şekilde, hem kısa hem de uzun vadeli ilişki birlikte tahmin edilebilir.
Birim kök testi için ADF birim kök testi uygulanmıştır. Bu teste ilişkin sonuçlar Tablo 3'de verilmiştir. Bu teste ait boş hipotez seriler birim kök içermez (yani seriler durağan değildir) şeklinde iken alternatif hipotez seriler birim kök içerir (yani seriler durağandır) şeklindedir. Çalışmada ekonomik büyüme (lnY), ekonomik kompleksite endeksi (lnECI), doğal kaynak bolluğu (lnNR), yenilenemz enerji tüketimi (lnNREC) ve yenilenebilir enerji tüketimi (lnREC) arasındaki ilişki ARDL yöntemi çerçevesinde aşağıdaki gibi gösterilebilir;
4- Ampirik Bulgular
ADF birim kök testinden elde edilen sonuçlar Tablo 3’te verilmiştir. Birim kök testinden elde edilen sonuçlara göre ARDL modelinin uygulanmasına engel teşkil edecek bir durumun olmadığı görülmektedir. Çünkü modelde bağımlı değişken olan ekonomik büyüme %5 anlamlılık düzeyinde I(1)’de durağan çıkmıştır.
Tablo 3: ADF Birim Kök Testi
Değişkenler
|
Düzey
|
Birinci Fark
|
|
Sabit
|
Sabit ve Trendli
|
Sabit
|
Sabit ve Trendli
|
lnY
|
0.2517
(0.9720)
|
-2.1925
(0.4784)
|
-6.0841
(0.0000)***
|
-6.0492 (0.0001)***
|
lnECI
|
-1.7717
(0.3874)
|
-1.9055
(0.6291)
|
-10.6249 (0.0000)***
|
-10.4541 (0.0000)***
|
lnNR
|
-2.1895
(0.2135)
|
-3.7752
(0.0340)**
|
-5.6483
(0.0000)***
|
-5.6850 (0.0003)***
|
lnNREC
|
2.3828
(0.9999)
|
0.1446
(0.9964)
|
-5.8932
(0.0000)***
|
-6.7673 (0.0000)***
|
lnREC
|
-2.8223
(0.0657)*
|
-1.0583
(0.9215)
|
-5.3835
(0.0001)***
|
-5.2522 (0.0009)***
|
Not: Parantez içindeki ifadeler olasılık değerlerini göstermektedir. (*), (**) ve (***) sırasıyla %10, %5 ve %1 de anlamlılığı temsil etmektedir.
|
Akaike Bilgi Kriteri (Akaike information criterion- AIC) dikkate alınarak maksimum gecikme uzunluğu dört olarak belirlenmiştir. Veri seti 35 yıllık bir süreyi kapsadığından Narayan[60] kritik değerleri dikkate alınmıştır. Akaike Bilgi Kriteri kapsamında 4 gecikme uzunluğuna bağlı olarak F-Sınır testi sonuçları Tablo 4’te yer almaktadır.
Tablo 4: ARDL (4,1,4,1,2) Eş-Bütünleşme için F-Sınır Testi
Test İstatisği
|
Değer
|
Anlamlılık Düzeyi
|
Kritik Değerler
|
I(0)
|
I(1)
|
F-statistic
|
11.533
|
10%
|
2.46
|
3.46
|
k
|
4
|
5%
|
2.947
|
4.088
|
|
|
1%
|
4.093
|
5.532
|
Not: k açıklayıcı değişken sayısını ifade etmektedir.
|
Tablo 4 sonucuna göre F-test istatistiğine ait değer alt ve üst kritik değerlerden yüksek olduğu için eş-bütünleşme yoktur şeklindeki boş hipotez reddedilecektir. Yani değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
ARDL (4,1,4,1,2) modelinin kısa dönemine ait sonuçları Tablo 5’te yer almaktadır.Türkiye’de kısa dönemde ekonomik kompleksite göstergesi, ekonomik büyümeyi %1 anlamlılık düzeyinde negatif etkilemektedir. Yani kısa dönemde ekonomik kompleksite göstergesinde meydana gelen %1 artış ekonomik büyümeyi %-0.0138 azaltmaktadır. Benzer şekilde ekonomik kompleksite göstergesinin bir dönem gecikmesi de ekonomik büyümeyi negatif etkilemektedir. Kısa dönemde doğal kaynak bolluğunda meydana gelen artışın ekonomik büyüme üzerindeki etkisi anlamsız çıkmıştır. Diğer taraftan enerji tüketimlerinden yenilenemez enerji tüketiminin bir dönem gecikmesi ekonomik büyümeyi pozitif etkilemektedir. Kısa dönemde yenilenebilir enerji tüketiminin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi %1 anlamlılık düzeyinde negatif çıkmıştır. Yenilenebilir enerji tüketiminde meydana gelen %1 artış ekonomik büyümeyi %-0.5029 azaltmaktadır.
Tablo 5: ARDL(4,1,4,1,2) Modelinin Kısa Dönem Sonuçları
Değişkenler
|
Katsayı
|
Std. Hata
|
t-Statistic
|
Olasılık
|
lnY(-1)
|
0.1943
|
0.1543
|
1.2590
|
0.2286
|
lnY(-2)
|
0.0221
|
0.1484
|
0.1490
|
0.8836
|
lnY(-3)
|
-0.1586
|
0.1346
|
-1.1786
|
0.2582
|
lnY(-4)
|
-0.6471
|
0.1332
|
-4.8553
|
0.0003***
|
lnECI
|
-0.0138
|
0.0060
|
-2.2930
|
0.0378**
|
lnECI(-1)
|
-0.0164
|
0.0061
|
-2.6902
|
0.0176**
|
lnNR
|
0.0161
|
0.0166
|
0.9684
|
0.3492
|
lnNR(-1)
|
-0.0120
|
0.0178
|
-0.6709
|
0.5132
|
lnNR(-2)
|
-0.0127
|
0.0195
|
-0.6515
|
0.5253
|
lnNR(-3)
|
0.0225
|
0.0218
|
1.0283
|
0.3212
|
lnNR(-4)
|
0.0231
|
0.0214
|
1.0765
|
0.2999
|
lnNREC
|
-0.2741
|
0.4328
|
-0.6333
|
0.5367
|
lnNREC(-1)
|
1.7535
|
0.4964
|
3.5324
|
0.0033***
|
lnREC
|
-0.5029
|
0.0720
|
-6.9765
|
0.0000***
|
lnREC(-1)
|
0.1750
|
0.1336
|
1.3095
|
0.2114
|
lnREC(-2)
|
-0.2010
|
0.1005
|
-1.9994
|
0.0654*
|
Sabit
|
8.8195
|
2.2154
|
3.9808
|
0.0014***
|
Not: Parantez içindeki ifadeler olasılık değerlerini göstermektedir. (*), (**) ve (***) sırasıyla %10, %5 ve %1 de anlamlılığı temsil etmektedir.
|
Uzun dönemde Türkiye’de ekonomik kompleksite göstergesi ve yenilenebilir enerji tüketimi kısa dönem sonuçlarına benzer şekilde %1 anlamlılık düzeyinde ekonomik büyümeyi negatif etkilemektedir. Uzun dönemde ekonomik kompleksite göstergesi ve yenilenebilir enerji tüketiminde meydana gelen artış %1 artış ekonomik büyümeyi sırasıyla %-0.0190 ve %-0.3327 azaltmaktadır. Doğal kaynak bolluğunda meydana gelen artış %10 anlamlılık düzeyinde ekonomik büyümeyi pozitif etkilemektedir. Uzun dönemde Türkiye’de doğal kaynak bolluğunda meydana gelen %1 artış ekonomik büyümeyi %0.0232 artırmaktadır. Türkiye’de uzun dönemde ekonomik büyümeyi artıran bir diğer etken yenilenemez enerji tüketiminde meydana gelen artıştır. Yenilenemez enerji tüketiminde meydana gelen %1 artış ekonomik büyümeyi %1 anlamlılık düzeyinde %0.9308 kadar artırmaktadır.
Tablo 6: ARDL(4,1,4,1,2) Uzun Dönem Sonuçları
Değişkenler
|
Katsayı
|
Std. Hata
|
t-Statistic
|
Olasılık
|
lnECI
|
-0.0190
|
0.0050
|
-3.7882
|
0.0020***
|
lnNR
|
0.0232
|
0.0127
|
1.8308
|
0.0885*
|
lnNREC
|
0.9308
|
0.2791
|
3.3342
|
0.0049***
|
lnREC
|
-0.3327
|
0.0180
|
-18.4113
|
0.0000***
|
Sabit
|
5.5491
|
1.2687
|
4.3738
|
0.0006***
|
Not: Parantez içindeki ifadeler olasılık değerlerini göstermektedir. (*), (**) ve (***) sırasıyla %10, %5 ve %1 de anlamlılığı temsil etmektedir.
|
Tahmini edilen modele ilişkin tanısal test sonuçları Tablo 7’de yer almaktadır. Tanısal test sonuçlarına göre seriler normal dağılıyor, değişen varyans, ardışık bağımlılık ve model kurulum hatası yoktur.
Tablo 7: Tanısal Test Sonuçları
Tanısal Testler
|
Katsayı ve Olasılık Değerleri
|
Serial correlationa
|
3.7808 (0.1510)
|
Heteroscedasticityb
|
17.2717 (0.3682)
|
Normalityc
|
0.3249 (0.8500)
|
Functional formd
|
0.0325 (0.8596)
|
Not: ***, ** ve * are sırasıyla 1%, 5% ve 10% anlamlılığı ifade eder
aArdışık bağımlılık için Breusch–Godfrey LM test istatistiği.
bDeğişen varyans sınaması için Breusch-Pagan-Godfrey test istatistiği.
cNormallik için Jarque–Bera istatistiği
dRegresyonda model kurma hatası için Ramsey′s Reset test istatistiği
|
ECM katsayısı ve negatif ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Buna göre, Türkiye’nin uzun dönemde dengeye dönebileceğini doğrulamaktadır. Düzeltme katsayısının hızına göre Türkiye kısa bir süre içinde dengeye ulamaktadır.
Tablo 8:ARDL(4,1,4,1,2) Modeli İçin Hata Düzeltme Modeli Sonuçları
Değişkenler
|
Katsayı
|
Std. Hata
|
t-Statistic
|
Olasılık
|
D(lnY(-1))
|
0.7836
|
0.1292
|
6.0631
|
0.0000***
|
D(lnY(-2))
|
0.8058
|
0.0990
|
8.1375
|
0.0000***
|
D(lnY(-3))
|
0.6471
|
0.1086
|
5.9550
|
0.0000***
|
D(lnECI)
|
-0.0138
|
0.0039
|
-3.5404
|
0.0033***
|
D(lnNR)
|
0.0161
|
0.0113
|
1.4207
|
0.1773
|
D(lnNR(-1))
|
-0.0328
|
0.0116
|
-2.8337
|
0.0133**
|
D(lnNR(-2))
|
-0.0456
|
0.0128
|
-3.5618
|
0.0031***
|
D(lnNR(-3))
|
-0.0231
|
0.0139
|
-1.6603
|
0.1191
|
D(lnNREC)
|
-0.2741
|
0.2624
|
-1.0445
|
0.3139
|
D(lnREC)
|
-0.5029
|
0.0492
|
-10.2028
|
0.0000***
|
D(lnREC(-1))
|
0.2010
|
0.0702
|
2.8595
|
0.0126**
|
ECM(-1)
|
-1.5893
|
0.1640
|
-9.6911
|
0.0000***
|
Not: Parantez içindeki ifadeler olasılık değerlerini göstermektedir. (*), (**) ve (***) sırasıyla %10, %5 ve %1 de anlamlılığı temsil etmektedir.
|
CUSUM ve CUSUMSQ testlerinin kullanılması Brown vd.[61] tarafından önerilmiştir. Tanizaki,[62] yapısal bir değişimin test edilmesinde, yaklaşık güven aralıkları geleneksel olarak CUSUM ve CUSUMSQ testleri kullanıldığını belirtmiştir. CUSUM ve CUSUMSQ istatistikleri yinelemeli olarak güncellenir ve kırılma noktalarına karşı çizilir. CUSUM veya CUSUMSQ arsa %5 anlamlılık düzeyinde kalırsa, o zaman katsayı tahminlerinin kararlı olduğu söylenir.[63] Testlerin grafiksel bir sunumu Şekil 1'de verilmiştir. Sonuçlar, tahmini parametrelerin periyotlar boyunca istikrarlı olduğunu göstermektedir.
Ekonomik büyümede belirleyici olan çok farklı etken bulunmaktadır. Geleneksel büyüme modelinde ekonomik büyümenin temel belirleyenleri emek ve sermaye olmuştur. Ancak daha sonra birçok etken ekonomik büyüme üzerinde etkili olmuştur. Bu çalışmada Türkiye’de 1981-2015 dönemi için ekonomik kompleksitenin, doğal kaynak bolluğunun, yenilenemez enerji tüketimin ve yenilenebilir enerji tüketiminin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi incelenmiştir. ARDL yönteminin kullanıldığı çalışmada ekonomik büyüme, ekonomik kompleksite, doğal kaynak bolluğu, yenilenemez enerji tüketimi ve yenilenebilir enerji tüketimi arasında uzun dönemde bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Türkiye’de kısa dönemde ekonomik kompleksite göstergesi ekonomik büyümeyi %1 anlamlılık düzeyinde negatif etkilemektedir. Kısa dönemde yenilenebilir enerji tüketiminin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi %1 anlamlılık düzeyinde negatif çıkmıştır. Uzun dönemde ekonomik kompleksite göstergesinde ve yenilenebilir enerji tüketiminde meydana gelen %1 artış ekonomik büyümeyi sırasıyla %-0.0190 ve %-0.3327 azaltmaktadır. Doğal kaynak bolluğunda meydana gelen artış ekonomik büyümeyi pozitif etkilemektedir. Uzun dönemde Türkiye’de doğal kaynak bolluğunda meydana gelen %1 artış ekonomik büyümeyi %0.0232 artırmaktadır. Türkiye’de uzun dönemde ekonomik büyümeyi artıran bir diğer etken yenilenemez enerji tüketiminde meydana gelen artıştır. Yenilenemez enerji tüketiminde meydana gelen %1 artış ekonomik büyümeyi %1 anlamlılık düzeyinde %0.9308 kadar artırmaktadır. Yenilenebilir enerji tüketiminde meydana gelen artış ekonomik büyümeyi negatif etkilemektedir. Türkiye’de uzun dönemde yenilenebilir enerji tüketiminde meydana gelen %1 artış ekonomik büyümeyi %-0.3327 kadar azaltmaktadır. Her ne kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının tüketimi Türkiye açısından olumsuz bir sonuç çıkarsa da bu durum yenilenebilir enerji tüketiminin Türkiye için önemli olmadığı anlamına gelmez. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlar yapılarak üretimde yenilenebilir enerji tüketiminin payı artırılabilir. Bu durum ekonomik açıdan Türkiye’ye bir yarar sağlayabilir.
[1]David Romer. Advanced Macroeconomics. Third Edition. The McGraw-Hill Companies. 2006. s. 9.
[2]Gbadebo, Olusegun Odularu ve Chinedu Okonkwo. “Does Energy Consumption Contribute to Economic Performance? Empirical Evidence from Nigeria.” Journal of Economics and International Finance. Sayı 1(2). 2009. s. 48.
[3]Giray Gozgor ve diğerleri. “Energy Consumption and Economic Growth: New Evidence from the OECD Countries.” Energy. Sayı 153. 2018. s. 28.
[4]Thorvaldur Gylfason. "Natural Resources, Education, and Economic Development." European Economic Review. Sayı 45(4-6). 2001. s. 847-859.
[5]Davood Behbudi ve diğerleri. "Natural Resource Abundance, Human Capital and Economic Growth in the Petroleum Exporting Countries." Journal of Economic Development. Sayı 35(3). 2010. s. 81-102.
[6]Serkan Çınar. “Doğal Kaynaklar ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Gelişmekte Olan Ülkeler Örneği.” Marmara University Journal of Economic & Administrative Sciences. Sayı 37(2). 2015. s. 173-190.
[7]Şule Gündüz. Doğal Kaynak Bolluğu Ekonomik Performans İlişkisi. Ekolojik İktisat. Gülçin Güreşçi (Ed.). Ekin Basım Yayın Dağıtım. 2019. s. 107.
[8]Abbas Amini. “Studying the Effect of Abundance of Natural Resources on Economic Growth.” European Journal of Sustainable Development. Sayı 7(1).2018. s. 201-208.
[9]Kais Saidi ve Sami Hammami. "The Impact of CO2 Emissions and Economic Growth on Energy Consumption in 58 Countries." Energy Reports.Sayı 1. 2015. s. 62.
[10]Bkz. Nicholas Apergis ve James E. Payne. "Energy Consumption and Economic Growth in Central America: Evidence from a Panel Cointegration and Error Correction Model." Energy Economics. Sayı 31(2). 2009. s. 211-216.
James E. Payne. "A Survey of the Electricity Consumption-Growth Literature." Applied Energy. Sayı 87(3). 2010. s. 723-731.
Faik Bilgili ve diğerleri. "A Revisited Renewable Consumption-Growth Nexus: A Continuous Wavelet Approach Through Disaggregated Data." Renewable and Sustainable Energy Reviews. Sayı 107. 2019. s. 1-19.
[11]Bkz. Eden S.H.Yu ve Jang C.Jin. "Cointegration Tests of Energy Consumption, Income, and Employment." Resources and Energy. Sayı 14(3). 1992. s. 259-266.
Cheng Benjamin S. "An Investigation of Cointegration and Causality Between Energy Consumption and Economic Growth." The Journal of Energy and Development. Sayı 21(1). 1995. s. 73-84.
James E. Payne. “On the Dynamics of Energy Consumption and Output in the US.” Applied Energy. Sayı 86(4). 2009. s. 575-577.
Oguz Ocal ve Alper Aslan. a.g.m. s. 494-499.
Ertuğrul Yıldırım ve diğerleri. “Energy Consumption and Economic Growth in the Next 11 Countries: The Bootstrapped Autoregressive Metric Causality Approach.” Energy Economics. Sayı 44. 2014. s. 14-21.
Stavros A. Kourtzidis ve diğerleri. "Re-Evaluating the Energy Consumption-Economic Growth Nexus for the United States: An Asymmetric Threshold Cointegration Analysis." Energy. Sayı 148. 2018. s. 537-545.
[12]Bkz. Alice Shiu ve Pun-Lee Lam. "Electricity Consumption and Economic Growth in China." Energy Policy. Sayı 32(1). 2004. s. 47-54.
Chien-Chiang Lee ve Chun-Ping Chang. "Energy Consumption and Economic Growth in Asian Economies: A More Comprehensive Analysis Using Panel Data." Resource and Energy Economics. Sayı 30(1). 2008. s. 50-65.
Nicholas M. Odhiambo. "Energy Consumption and Economic Growth Nexus in Tanzania: An ARDL Bounds Testing Approach." Energy Policy. Sayı 37(2). 2009. s. 617-622.
Aviral K. Tiwari. "A Structural VAR Analysis of Renewable Energy Consumption, Real GDP and CO2 Emissions: Evidence from India." Economics Bulletin. Sayı 31(2). 2011. s. 1793-1806.
Muhammad Shahbaz ve diğerleri. "Natural Gas Consumption and Economic Growth in Pakistan." Renewable and Sustainable Energy Reviews. Sayı 18. 2013. s. 87-94.
Faik Bilgili ve diğerleri. “How Did the US Economy React to Shale Gas Production Revolution? An Advanced Time Series Approach.” Energy. Sayı 116. 2016b. s. 963-977.
[13] Bkz. Benjamin S. Cheng ve Tin Wei Lai. "An İnvestigation Of Co-İntegration And Causality Between Energy Consumption And Economic Activity İn Taiwan." Energy Economics. Sayı 19(4).1997. s. 435-444.
Perry Sadorsky. “Renewable Energy Consumption And İncome İn Emerging Economies.” Energy Policy. Sayı 37(10). 2009. s. 4021-4028.
Matthew Bartleet ve Rukmani Gounder. "Energy Consumption and Economic Growth in New Zealand: Results of Trivariate and Multivariate Models." Energy Policy. Sayı 38(7). 2010.s. 3508-3517.
Kojo Menyah ve Yemane Wolde-Rufael. "CO2 Emissions, Nuclear Energy, Renewable Energy and Economic Growth in the US." Energy Policy. Sayı 38(6). 2010. s. 2911-2915.
Daniel Ştefan Armeanu ve diğerleri. “Does Renewable Energy Drive Sustainable Economic Growth? Multivariate Panel Data Evidence For EU-28 Countries." Energies. Sayı 10(3). 2017. s. 2-21.
[14]Bkz. Seung-Hoon Yoo. "Electricity Consumption And Economic Growth: Evidence From Korea." Energy Policy. Sayı 33(12). 2005. s. 1627-1632.
Gülistan ERDAL ve diğerleri. "The Causality Between Energy Consumption and Economic Growth in Turkey." Energy Policy. Sayı 36(10). 2008. s. 3838-3842.
Jude C. EGGOH ve diğerleri. "Energy Consumption and Economic Growth Revisited in African Countries." Energy Policy. Sayı 39(11). 2011. s. 7408-7421.
Angeliki N. Menegaki. "Growth and Renewable Energy in Europe: A Random Effect Model with Evidence for Neutrality Hypothesis." Energy Economics. Sayı 33(2). 2011. s. 257-263.
Hsiao-Tien Pao ve diğerleri. "Clean Energy, Non-Clean Energy, and Economic Growth in the MIST Countries." Energy Policy. Sayı 67. 2014. s. 932-942.
[15]Bkz. Nicholas Apergis ve James E. Payne. "Renewable and Non-Renewable Energy Consumption-Growth Nexus: Evidence from a Panel Error Correction Model." Energy Economics. Sayı 34(3). 2012. s. 733-738.
Ruhul A. Salim ve diğerleri. "Renewable And Non-Renewable Energy Consumption And Economic Activities: Further Evidence From OECD Countries." Energy Economics. Sayı 44. 2014. s. 350-360.
Eyüp Dogan. a.g.m. s.1126-1136.
[16] Bkz.Oğuz Ocal ve Alper Aslan. a.g.m. s.494-499.
[17]César A. Hidalgo ve Ricardo Hausmann. "The Building Blocks of Economic Complexity." Proceedings of the National Academy of Sciences. Sayı 106(26). 2009. s. 10570-10575.
[18]Shujin Zhu ve Renyu Li. "Economic Complexity, Human Capital and Economic Growth: Empirical Research Based on Cross-Country Panel Data." Applied Economics. Sayı 49(38). 2017. s. 3815.
[19]Giray Gozgor ve diğerleri. a.g.m. s.32.
[21]Paulo Gala ve diğerleri. "The Structuralist Revenge: Economic Complexity as an Important Dimension to Evaluate Growth and Development." Brazilian Journal of Political Economy. Sayı 38(2). 2018. s. 226.
[22]César A. Hidalgo ve Ricardo Hausmann. a.g.m. s.10575.
[24]Shujin Zhu ve Renyu Li. a.g.m. s. 3815.
[25]Birol Erkan ve Elif Yildirimci. "Economic Complexity and Export Competitiveness: The Case of Turkey." Procedia-Social and Behavioral Sciences. Sayı 195. 2015. s. 524-533.
[26]Jean-Philippe C. Stijns, "Natural Resource Abundance and Economic Growth Revisited." Resources Policy. Sayı 30(2). 2005. s. 107-130.
[27]Daniel Lederman ve William F. Maloney. a.g.m. s. 1-27
Christa N. Brunnschweiler. a.g.m. s. 399-419.
Michael Alexeev ve Robert Conrad. a.g.m. s. 586-598.
[28]Bkz. Jeffrey D. Sachs ve Andrew M. Warner. “Natural Resource Abundance and Economic Growth.” No. w5398. National Bureau of Economic Research, 1995.s. 1-54
Thorvaldur Gylfason. a.g.m. s. 847-859.
Jeffrey D. Sachs ve Andrew M. Warner. “Natural Resources and Economic Development: The Curse of Natural Resources.” European Economic Review, Sayı 45. 2001. s. 827-838.
Giles Atkinson ve Kirk Hamilton. "Savings, Growth and the Resource Curse Hypothesis." World Development. Sayı 31(11). 2003. s. 1793-1807.
B. Salmani ve K. Yavari. “Economic Growth in Oil Exporter Countries.” Journal of Business Researches. Sayı 3. 2004. s. 1-24.
Elissaios Papyrakis ve Reyer Gerlagh. "The Resource Curse Hypothesis And İts Transmission Channels." Journal of Comparative Economics. Sayı 32(1). 2004. s. 181-193.
[29]Davood Behbudi ve diğerleri.a.g.m. s. 81-102.
[30]Michael Alexeev ve Robert Conrad. a.g.m. s. 586-598.
[31]Muhammad Shahbaz ve diğerleri. "Is Natural Resource Abundance a Stimulus for Financial Development in the USA?." Resources Policy. Sayı 55. 2018. s. 223-232.
[32]Christa N. Brunnschweiler. a.g.m. s. 399-419.
[33]Jeffrey D. Sachs ve Andrew M. Warner. a.g.m. s. 1-54.
[34]Serkan Çınar. a.g.m. s. 173-190
[35]Abbas Amini. . a.g.m. s. 201-208.
[36]Emrah Eray Akçay ve diğerleri. “Dogal Kaynak Zenginligi ve Ekonomik Büyüme Iliskisinde Yönetisim Göstergelerinin Aracilik Etkisi: MENA ve Hazar Ülkelerinden Ampirik Bulgular.” Ege Akademik Bakış. Sayı 15(3), 2015. s. 301-312.
[37]Tobias Kronenberg. "The Curse of Natural Resources in the Transition Economies." Economics Of Transition. Sayı 12(3). 2004. s. 399-426.
[38]Khalid Ahmed ve diğerleri. "Dynamics Between Economic Growth, Labor, Capital and Natural Resource Abundance in Iran: An Application of the Combined Cointegration Approach." Resources Policy. Sayı 49. 2016. s. 213-221.
[39]Bkz. Angeliki N. Menegaki. a.g.m. s. 257-263.
Hsiao-Tien Pao ve Hsin-Chia Fu. "Renewable Energy, Non-Renewable Energy and Economic Growth in Brazil." Renewable and Sustainable Energy Reviews. Sayı 25. 2013. s. 381-392.
Roula Inglesi-Lotz. "The Impact of Renewable Energy Consumption to Economic Growth: A Panel Data Application." Energy Economics. Sayı 53. 2016):s. 58-63.
Riadh Brini vediğerleri. "Renewable Energy Consumption, International Trade, Oil Price and Economic Growth Inter-Linkages: The Case of Tunisia." Renewable and Sustainable Energy Reviews. Sayı 76. 2017. s. 620-627.
Abdulkadir Abdulrashid Rafindadi ve Ilhan Ozturk. "Impacts of Renewable Energy Consumption on the German Economic Growth: Evidence from Combined Cointegration Test." Renewable and Sustainable Energy Reviews. Sayı 75. 2017. s. 1130-1141.
[40]Nicholas Apergis ve James E. Payne. a.g.m. s. 733-738.
[41]Eyüp Dogan. a.g.m. s. 1126-1136.
[42]Oğuz Ocal ve Alper Aslan. a.g.m. s. 494-499.
[43]Burcu Ozcan ve Ilhan Ozturk. “Renewable Energy Consumption-Economic Growth Nexus in Emerging Countries: A Bootstrap Panel Causality Test.” Renewable and Sustainable Energy Reviews. Sayı 104. 2019. s. 30-37.
[44]Jaganath Behera ve Alok Kumar Mishra. "Renewable and Non-Renewable Energy Consumption and Economic Growth in G7 Countries: Evidence from Panel Autoregressive Distributed Lag (P-ARDL) Model." International Economics and Economic Policy. Sayı 17(1). 2020. s. 241-258.
[45]Mehmet Akif Destek ve Alper Aslan.“Renewable and Non-Renewable Energy Consumption and Economic Growth in Emerging Economies: Evidence from Bootstrap Panel Causality.” Renewable Energy. Sayı 111,. 2017. s. 757-763.
[46]Mita Bhattacharya ve diğerleri. "The Effect of Renewable Energy Consumption on Economic Growth: Evidence from Top 38 Countries." Applied Energy. Sayı 162. 2016. s. 733-741.
[47]Guzmán Ourens. "Can the Method of Reflections Help Predict Future Growth?." Documento de Trabajo/FCS-DE; 17/12. 2012. s. 1-67.
[48]Shujin Zhu ve Renyu Li. a.g.m. s. 3815-3828.
[49]Viktor Stojkoski ve Ljupco Kocarev. "The Relationship Between Growth and Economic Complexity: Evidence from Southeastern and Central Europe." MPRA Paper No. 77837. 2017. s. 1-26.
[50]Gül Ertan Özgüzer ve Ayla Oğuş-Binatlı. "Economic Convergence in the EU: A Complexity Approach." Eastern European Economics. Sayı 54(2). 2016. s. 93-108.
[51]Giray Gozgor ve diğerleri. a.g.m. s. 27-34.
[52] Mehmet Demiral.“Knowledge, Complexity and Economic Growth: Multi-country Evidence by Development Stages.” Journal of Knowledge Management, Economics and Information Technology. Sayı 6(1). 2016. s. 1-27.
[53] Bkz.Ilhan Ozturk ve diğerleri. "Energy Consumption and Economic Growth Relationship: Evidence from Panel Data for Low and Middle Income Countries." Energy Policy. Sayı 38(8). 2010. s. 4422-4428.
Usama Al-Mulali ve Che Normee Binti Che Sab. "The Impact of Energy Consumption and CO2 Emission on the Economic Growth and Financial Development in the Sub Saharan African Countries." Energy. Sayı 39(1). 2012. s. 180-186.
[54]Viktor Stojkoski ve Ljupco Kocarev.a.g.m. s. 1-26.
Giray Gozgor. a.g.m. s. 27-34.
[55]Bkz. A. Yasemin Yalta ve A. Talha Yalta. a.g.m. s. 2.
Danish ve diğerleri. “Determinants of the Ecological Footprint: Role of Renewable Energy, Natural Resources, and Urbanization.” Sustainable Cities and Society. Sayı 54. 2020.
[56]Bkz. Oğuz Ocal veAlper Aslan. a.g.m. s. 494-499.
Faik Bilgili ve diğerleri. “The Dynamic Impact of Renewable Energy Consumption on CO2 Emissions: A Revisited Environmental Kuznets Curve Approach.” Renewable and Sustainable Energy Reviews. Sayı 54. 2016a. S. 838-845.
[57]Can Tansel Tugcu ve diğerleri. "Renewable and Non-Renewable Energy Consumption and Economic Growth Relationship Revisited: Evidence from G7 Countries." Energy Economics. Sayı 34(6). 2012. s. 1942-1950.
[58]Bkz. Pesaran M. Hashem. a.g.m. s. 178-191.
Pesaran M. Hashem ve Yongcheol Shin. a.g.m. s. 371-413.
Pesaran M. Hashem ve diğerleri. a.g.m. s. 289-326.
[59]Oğuz Ocal veAlper Aslan. a.g.m. s. 494-499.
[60]Paresh Kumar Narayan. "The Saving and Investment Nexus For China: Evidence From Cointegration Tests." Applied Economics. 37(17). 2005. s. 1979-1990.
[61]Robert L. BROWN ve diğerleri. "Techniques for Testing the Constancy of Regression Relationships over Time." Journal of the Royal Statistical Society: Series B (Methodological). Sayı 37(2).1975. s. 149-163.
[62]Hisashi TANİZAKİ. "Asymptotically Exact Confidence Intervals of CUSUM and CUSUMSQ Tests: A Numerical Derivation Using Simulation Technique." Communications in Statistics-Simulation and Computation. Sayı 24(4). 1995. s. 1019-1036.
[63] Mohsen Bahmani-Oskooe ve Martin T. Bohl. "German Monetary Unification and the Stability of the German M3 Money Demand Function." Economics Letters. Sayı 66(2). 2000. s. 203-208.