Vergi hukukunda mükellef veya sorumluların kanunlardan kaynaklanan vergi ödevleri esas itibariyle kendileri tarafından yerine getirilir. Ancak, diğer hukuk dallarında olduğu gibi vergi hukukunda da kanunlarda yer alan
vergi işlemlerinin bazı hallerde kanuni temsilciler tarafından yerine getirilmesi zorunludur. Temsilci, başkasının nam ve hesabına hareket ederek, irade beyanı ile temsil ettiği kişiyi hak sahibi veya borçlu kılabilen kişidir.
Temsilci, temsil yetkisini kanunlar veya sözleşmelerden alır. Kanuni temsilcinin yetkileri ve bu yetkilerin gereği gibi kullanılmamasından doğan sorumlulukları, kanunlarla belirlenmiştir.
Kaynağını sözleşmelerin oluşturduğu temsilde ise temsild, temsil edilenin talimatıarına uygun davranmak zorundadır. Sözleşmelere aykırı hareket edenler özel hukuk hükümlerine göre sorumlu olurlar. Vergi ile ilgili ödevlerin yerine getirilmesi açısından her iki temsil türü de geçerlidir. Ancak, medeni hakları kullanma ehliyetine
sahip bulunmayanlar veya bu hakları kısıtlı olanlar il.e tüzel kişilerin bu ödevlerinin yerine getirilmesinde
kanuni temsil esastır.
Vergi Usul Kanunu'nun lO'ncu maddesine göre, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilciler tarafından yerine getirilir. Yukarıdaki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde vergi kanunları açısından kanuni temsildi mükelleflerin veya sorumluların vergi ile ilgili
ödevlerinin zamanında ve tam olarak yerine getirilmesi konusunda (Vergi Kanunları ile) yükümlü kılınan kişi olarak tanımlanabilir.
Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.