5393 sayýlý Belediye Kanunu belediyelere bir takým imtiyazlar vermiþtir. Belediyeler kanunla verilen bu imtiyazlarý bizzat kendileri kullanabilirken, kanunun verdiði yetki çerçevesinde baþkalarýna da kullandýrabilirler. Söz konusu imtiyazlarýn belediyelerce kullanýlmasýnda ve bu imtiyazlarýn baþkalarýna kullandýrýlmasýnda KDV doðmaktadýr. Uygulamada bu hususlarda bir takým tereddütler doðmakta ve bazý belediyelerde yanlýþ uygulamalar yapýlmaktadýr. Bu çalýþmada, belediyelerin imtiyazlarýna iliþkin KDV uygulamasý anlatýlmaya çalýþýlacaktýr.

Bugün itibariyle yasama, yürütme, yargý ve baðýmsýz kurumlardan neredeyse tamamýnda çalýþan devlet memurlarý ve seçilmiþlerin maaþ ve aylýklarý, en yüksek devlet memuru olan Baþbakanlýk Müsteþarýnýn fiilen aldýðý maaþa endeks- lenmiþ durumdadýr. Dolayýsýyla baþbakanýn, bakanlarýn, milletvekillerinin, yüksek mahkeme baþkanlarý, üye ve baþsavcýlarýnýn, hâkim ve savcýlarýn, düzenleyici ve denetleyici kurum ve kuruluþlarýn baþkan, üye, yönetici ve uzmanlarýnýn, Baþbakanlýða baðlý Hazine, Dýþ Ticaret, DPT Müsteþarlarý, yönetici ve uzmanlarýnýn maaþ ve aylýklarý Baþbakanlýk Müsteþarý maaþýna endeks- lenmiþtir. Maaþlarýn Baþbakanlýk Müsteþarý maaþýna endekslenmesinin çeþitli nedenleri bulunmaktadýr. Bu nedenlerin baþýnda, maaþlarýn enflasyona karþý erimesinin önlenmek istenmesi gelmektedir. Ancak Baþbakanlýk Müsteþarýna fiilen yapýlacak ödemenin, Bakanlar Kurulu Kararý ile belirlenmesi ve bu kararýn Resmi Gazetede yayýnlanmamýþ olmasý, bu maaþýn bazý unsurlarýnýn gelir vergisinden istisna tutulmasý baþlý baþýna sorun olmaktadýr. Bu makalede bu sorunlarýn neler olduðu anlatýlmaya çalýþýlacaktýr.

Anayasamýzýn 130 uncu maddesinin ikinci fýkrasýnda; Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacýna yönelik olmamak þartý ile vakýflar tarafýndan, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköðretim kurumlarýnýn kurulabileceði hükmü yer almaktadýr. Yükseköðretim, eðitimin pahalý bir kademesidir. Yükseköðretim maliyetinin tamamýna yakýn bölümünün Devletçe karþýlanmasý anlayýþý büyük boyutlarda maddi kaynak gerektirmektedir. Anayasamýz özel giriþimcilerin üniversite kurmalarýna imkân vermezken, kazanç amacýna yönelik olmamak koþuluyla vakýflarýn üniversite kurmalarýna imkân saðlamaktadýr. Ülkemizde 94'ü Devlet, 36'sý vakýf olmak üzere toplam 130 üniversite bulunmaktadýr. Ýlk kez 1984'de vakýf üniversitesi statüsünde Bil- kent'in kurulmasý ile Türk yükseköðretimine giren vakýf üniversitelerinin sayýsý giderek artmýþ ve bugün itibarýyla da 36'ya ulaþmýþtýr. Vakýf üniversitelerin hýzla artmasý için devlet desteðinin de verilmesi gerekmektedir. Bu, doðrudan gelir aktarýmý suretiyle olabileceði gibi vergi teþvikleri þeklinde de olabilir. Bu makalede, vakýf üniversiteleri ve bunlara baðlý olarak faaliyet gösteren hastaneler ile vakfa baðlý okul öncesi eðitim, ilk ve ortaöðretim ve özel eðitim okullarýnýn kurumlar vergisi ve katma deðer vergisi ile olan iliþkilerine deðinilmeye çalýþýlacaktýr.