VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

Vergi Müfettiş Yardımcısı

Eyyüp Levent KARA*





  • Günümüz dünya ekonomisinde sermaye ve sermaye hareketliliği her geçen gün önem kazanmaya devam etmektedir. Ekonomik aktörler bir şirkete yatırım yaptıklarında bu yatırımın karşılığını düzenli ve mümkünse sık aralıklarla almak istemektedirler. Şirketlerin ortaklarına, yaptıkları yatırımların getirilerini yıllık net kârın tespit edilmesini beklemeden ara dönemlerde ödemesi olarak ifade edebileceğimiz avans kâr payı dağıtımı ve bu dağıtımın vergilendirilmesi bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu kapsamda çalışmada “Kâr Payı” ve “Avans Kâr Payı” kavramları ilgili mevzuatlar çerçevesinde tanımlanmış, halka açık olmayan ortaklıklarda ve halka açık ortaklıklarda uygulanma yöntemlerine değinilmiştir. Ardından avans olarak dağıtılan kâr paylarının ve geri çağırılan avans kâr paylarının vergilendirilmesi hususları irdelenmiş ve bazı aksaklıklara değinilerek birtakım öneriler getirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Avans Kâr Payı, Geri Çağırılan Avans Kâr Payları, Transfer Fiyatlandırması. JEL Sınıflandırma Kodları: E62, K3, L25.

  • Katma Değer Vergisi üretim ve dağıtımın her aşamasında mal ve hizmetlerin satış fiyatı üzerinden hesaplanan, ürünlere katılan değerleri vergilendirmeyi amaçlayan modern bir harcama vergisidir. Türkiye’de 01.01.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununda ülke ekonomisi için çok önemli olan ihracatı ve ihracata bağlı sektörleri geliştirmeyi amaçlayan birtakım muafiyet ve istisnalar bulunmaktadır. Bu muafiyet ve istisnaların uygulanması ve bazı durumlarda vergi iadelerinin gerçekleştirilmesi güçlü bir mali altyapı gerektirmekte, mükellefleri ve mali idareyi vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi için çok titiz davranmaya itmektedir. Bu hassas durumun sonucu olarak, ihracat teslimlerinde KDV istisnası uygulaması ve vergi iade sistemi içerisinde çok zorlu süreçleri barındırmaktadır. Bütün bu zorlu süreçlerinmükelleflerin ve mali idarenin çok fazla mesai harcamasına sebep olmasına rağmen, birtakım uygulamalarla ihracatta KDV’nin sıfırlanmaya devam edeceği görünmektedir. Bu çalışmada KDV’ye farklı açılardan bakarak, Türkiye’nin ihracat teslimlerinde KDV’yi zorunlu olarak istisna kapsamına almasının sebeplerine ve uygulanma yöntemlerine değinilecektir.