Denetim: birbiri ile devamlı etkileşim halinde olan belirli evrelerden oluşur. Bu ise, denetimin bir süreç olduğunu gösterir. Denetimin yapılabilmesi için bu evrelerin sırasıyla meydana getirilmesi ve denetim bütününün ortaya çıkarılması gerekmektedir. O halde denetim süreci; konu ile ilgili belli başlı eserlerde de belirtildiği gibi, müşterinin seçimi ve işin kabulü ile başlar, denetim çalışmalarının sistematik bir şekilde yürütülmesi ile devam eder ve amaçlanan hedefe ulaşılması ile sona erer. Denetim bütününü oluşturan her evrenin etkin bir biçimde yapılması, denetimin de etkin ve verimli bir biçimde yapılmasını sağlar. Bu yüzden, her bir evrenin genel kabul görmüş denetim standartlarına uygun olarak yürütülmesi, denetçiler arasında gerekli koordinasyonun sağlanması ve son olarak da, her türlü alternatifi göz önünde bulunduracak şekilde esnek bir tutum izlenmesi gerekmektedir. Denetim süreci çok kapsamlı ve yoğundur. Fakat denetlenen firmanın önceki dönemlerdeki faaliyetleri, denetimi yapan şirket ya da başka bir denetim firması tarafından denetlenmişse, denetim sürecinin kapsamı ve yoğunluğu daha az olacaktır . Zira bu durumda, denetlenen firmanın önceki dönemdeki faaliyetlerinin incelenmesi söz konusu olmayacak, bu durum ise, denetimin kapsamını daraltarak, denetçinin gerek zaman gerekse maliyet tasarrufu yapmasına neden olacaktır.
Bazı üretim işletmelerinde, üretilmesi hedeflenen ana ürünlerin yanı sıra, zorunlu olarak bir takım ürünler de üretilmektedir. Bu ürünlere genellikla Yan Ürün denmektedir. Yan Ürün maliyetlerinin hesaplanmasında da bir takım yöntemler mevcuttur. Bu yöntemler temel olarak ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan ilki ; Yan Ürünlere Maliyetten Pay Verilmesini Esas Alan Yöntemdir. Bu yöntemde genel olarak yan ürünler, ya satıldıkları zaman elde edilen hasılat üzerinden maliyetlendirilirler ya da satılsın veya satılmasın, piyasadaki emsal değerleri üzerinden maliyetlendirilirler. Bir diğermaliyetlendirme yöntemi ise, yan ürünlerin piyasadaki emsal değerlerinden, üretimin gerçekleşmesi için yapılan ek maliyetlerin ve de kar marjı toplamlarının çıkarılmasını içermektedir. Konuyla ilgili olarak yapılan kapsamlı bir anket araştırmasına göre Tek Düzen Hesap Planı (TDHP)'na tabi olan işletmelerin %35.3'ü,Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Hesap Planına tabi olan işletmelerin %38.2'si ve toplamda da ülke genelindeki işletmelerin %73.5'i, Yan Ürünlere Maliyetten Pay Ve rilmesini Esas Alan Yöntemi seçmiş bulunmaktadırlar. Söz Konusu yöntemi seçen iş letmelerin %60' ı Satış Değeri Yöntemini {%40 ' ı Brüt, %20'si Net Sat ı ş De ğ e ri Yöntemi), % 1 6'sı Piyasa Fiyat ı nı Esas Alan Yöntemi, %24'ü ise, Piyasa Fiyatından Hareketle Geriye Doğru Hesaplama Yöntemini benimsemişlerdir. Yine, Yan Ürünlere Maliyetten Pay Verilmesini Esas Alan Yöntemi seçen işletmelerin %57.1 'i, yan ürünlerin satışından elde ettikleri hasılatı Satış Değeri içinde, %21.4'ü satılan malın maliyetinden düşürülmek suretiyle ve %21.5'i de diğer gelirler grubunda göstermektedirler.
"Denetim" ve "Denetleme" sözcüklerinin ingilizce'deki karşılıkları "Audit" ve "Auditing"dir. "Audit" sözcüğünün kökü, Latince "Audire" filiinden gelmekte olup, anlamı "Dinlemek"tir. işte, görevleri incelemek olan ve "Muhasiplerin verdiği hesapları dinleyen" kimselere daha sonraları" "Denetçi (Auditor)" ve yapılan işe de "Denetleme (Auditing)" denilmeye başlanmıştır. Bu açıklamalardan sonra Denetim; "Olması gerekenle olanın, belirli ölçütler dahilinde tarafsızca karşılaştırılarak değerlendirilmesi ve sonuçlarının ilgi duyanlara sunulması" şeklinde tanımlanabilir. Yine çok yaygın olarak kullanılan bir tanımda ise, denetim şu şekilde açıklanmaktadır . "Denetim, iktisadi faaliyet ve olaylarla ilgili iddiaların; önceden saptanmış ölçütlere uygunluk derecesini araştırmak ve sonuçlarını ilgi duyanlara bildirmek amacıyla, tarafsızca kanıt toplayan ve bu kanıtları değerleyen sistematik bir süreçtir." Tüm bu açıklamalar, denetimin, insanların doğru ve güvenilir bilgiye olan ihtiyaçlarından doğduğunu göstermektedir. Yani denetim; firmaların kendi faaliyetleri ile ilgili bilgilerini içeren verilerin, önceden belirlenmiş · bir takım standartiara olan uygunluk derecelerinin, tarafsız bir şekilde ve çeşitli tekniklerle araştırılmasını, elde edilen bulguların, kanıtlarla desteklenmesi suretiyle ilgi duyanlara bildirilmesini sağlamak suretiyle, çok önemli bir görev üstlenmektedir.