VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

* Vergi Başmüfettişi, E. Daire Başkanı, Hazine ve Maliye Bakanlığı

Serkan KURT*





  • 19’uncu yüzyıl sanayi devrimi ile birlikte tüm dünyada büyük bir sanayileşme atağı başlamıştır. Artan sanayileşmeyle birlikte ilk Organize Sanayi Bölgesi (OSB) uygulaması İngiltere’de hayata geçmiştir. OSB’ler 20’nci yüzyılla birlikte hızlı bir gelişim göstererek tüm ülkelerde uygulanmaya başlamıştır. Ülkemizde ilk OSB 1962 yılında Bursa’da kurulmuştur. Planlı sanayileşmenin etkisiyle ülkemizde kısa zamanda OSB’lerin sayısında hızlı bir artış yaşanmıştır. Günümüzde 400’den fazla OSB bulunmakla birlikte OSB’ler önemli bir üretim ve sosyal yaşam merkezleri haline gelmiştir. 2000 yılında Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte; OSB’lerin kuruluşu ve faaliyeti yasal bir zemine kavuşmuştur. OSB’lerin gerek kanunlarında belirtilen faaliyetleri ve elde ettiği gelirleri ile gerekse diğer faaliyet ve gelirlerinin vergisel açıdan değerlendirmelerine makalemizde yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: OSB Vergilendirmesi, OSB Mükellefiyet, OSB Muafiyet. JEL Sınıflandırma Kodları: K34, K10, H24.

  • NFT; sanat eserlerinin blockchain alt yapısına bağlanarak dijital bir eser haline dönüştürülmesi olarak tanımlanabilir. NFT ile eserlerin orijinalliği korunarak, kopyalanmasının ve çoğaltılmasının önüne geçilmektedir. Dijital ekonominin her geçen gün büyümesiyle birlikte NFT’ye olan ilgi de artmaktadır. Söz konusu sektörün ticaret hacminin milyarlarca Dolara ulaşmasından dolayı bu alanın vergilendirilmesine ilişkin ülkelerin adım atmaya başladığını görmekteyiz. Ülkemizde de bu sektörün vergilendirilmesine ilişkin yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. NFT’nin vergilendirilmesine ilişkin görüş ve önerilere makalemizde yer verilmiştir. Anahtar Kelimeler: NFT, Non Fungible Tokens, Dijital Sanat Eseri. JEL Sınıflandırma Kodları: K34, K10, H24.

  • Osmanlı Devleti’nde ilk anayasacılık faaliyetleri Tanzimat Dönemi’yle başlayıp, 1876 yılında Kanuni Esasi’nin ilanıyla birlikte yazılı bir anayasal zeminine oturmuştur. Osmanlı Devleti’nin ilk anayasasında vergilendirmeye ilişkin hükümlerin “kanunilik ve ödeme gücü” ilkeleri çerçevesinde oluşturulduğunu görmekteyiz. Osmanlı Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne geçiş anayasası olan 1921 Anayasası’nda vergilendirmeye ilişkin hüküm bulunmazken, Kanuni Esasi’de yer alan vergilendirmeye ilişkin hükümler aynen geçerli olmuştur. Cumhuriyetin ilk anayasası olan 1924 Anayasası ise hem idari yapı açısından hem de vergilendirme yönünden yeni kurulan devletin gereksinimleri karşılayabilecek hükümleri bünyesinde barındırmıştır. 1961 Anayasası’nda vergilendirme, vergi ödevi başlığı altında “Siyasî Haklar Ve Ödevler” bölümünde düzenlenmiştir.Böylece vergilendirme ilk defa temel hak ve özgürlükler bünyesine alınmıştır. Güncel anayasamız olan 1982 Anayasası’nda ise vergilendirme; kanunilik, mali güç, genellik, eşitlik, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı ilkeleri üzerine inşa edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Anayasa, Vergi Ödevi, Anayasada Verginin Yeri JEL Sınıflandırma Kodları: M40, M41, M49.