Vergi hukukumuzda değerlemeye ilişkin hükümler esas olarak Vergi Usul Kanununda düzenlenmiştir. Vergi Usul Kanunu?nun 258?inci maddesinde değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespiti olarak tanımlanmıştır. Değerleme, vergi matrahının doğru bir şekilde hesaplanması gibi önemli bir amacı taşıdığından Kanun?da değerleme ölçüleri ve hangi iktisadi kıymetin hangi ölçüyle değerleneceği açık olarak belirtilmiş olup, konuyla ilgili mükelleflerin şahsi değerlendirmelerde bulunma veya inisiyatif kullanmalarına izin verilmemiştir. Mükellefler dönem sonlarında iktisadi kıymetlerin değerlemesine başlamadan önce, işletmelerinde kayıtlı bulunan iktisadi kıymetlerin fiili ve kaydi envanterlerini çıkarmaktadırlar. Envanter sonucunda fiili olarak tespit edilen değerler ile yasal kayıtlar üzerinden tespit edilen değerler arasında herhangi bir fark bulunması halinde, mali kârın doğru olarak tespiti bakımından fiili durumun gerçeğe uygun olarak muhasebeleştirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda ilk etapta gerekli olan kayıtlar yapıldıktan sonra, farkın nedeninin araştırılarak bulunan nedene göre, gerek tek düzen hesap planı gerekse vergi mevzuatı göz önünde bulundurularak gerekli düzeltme işlemleri yapılacaktır.

Açıklamasıİndir
Makale

Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.