Hemen hemen bütün ülkelerin gündemlerinin birinci sırasını uzun süredir meşgul eden ekonomik kriz beraberinde de pek çok soruyu getirmiştir. İktisatçılar ve iş dünyası tarafından Büyük Buhran'dan bu yana yaşanan en ciddi kriz olarak tanımlanan Küresel Kriz sistemlerin sorgulanmasına ve ekonomiyi destekleyecek uygun tedbir paketlerinin açıklanmasına neden olmuştur. Birçok ülkenin açıkladığı bu paketlerde alınan önlemler; zor durumda olan kuruluşlara parasal yardımları, çeşitli oran indirimleri, istisna ve muafiyet düzenlemeleri gibi düzenlemeleri içermektedir. Duraklayan ekonomiyi canlandırmak ve ekonomik büyümeyi teşvik etmek amacıyla uygulamaya konulan tedbir paketlerinde yer alan vergi düzenlemeleri temelde devletin başlıca geliri olan verginin bir kısmından vazgeçmesi şeklinde ortaya çıkmıştır. Bunun sonucunda bütçe gelirinin azalması ve kamu finansmanı açısından sıkıntıların doğması kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca durgunluğu canlanmaya dönüştürmeye yönelik harcama politikalarından dolayı da borçlanma gereği artacaktır. Nitekim ülkemizin 2009 yılı Ocak-Nisan arasında gerçekleşen bütçe verileri de bu durumu açıkça ortaya sermektedir. Bununla birlikte uzun dönem açısından bütün bu politikaların ekonomik büyümeyi tetiklemesi durumunda kısa dönemde ortaya çıkan söz konusu sorunlar kendiliğinden çözümlenmiş olacaktır. Çünkü ekonomik büyümenin tetiklenmesi vergi gelirlerinde de artışa neden olacaktır. Öte yandan hedeflenen ekonomik canlanmanın yaratıla- maması durumunda ise tüm dünyada kamu finansman ihtiyacının yaratacağı yeni finansal krizlerin ortaya çıkmasını kaçınılmaz kılacaktır.
Makaleyi PDF olarak indirebilirsiniz.