VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

Vergi Müfettişi

Erdal Öztürk





  • 21?inci yüzyılın ticaret sistemi olarak dikkat çeken, her ölçekteki şirketlerin müşteriye daha kolay ulaşmak amacıyla kullanmaya başladıkları, doğrudan satış yönteminin geliştirilmiş bir türü olan network marketing sistemi, ülkemizde de son yıllarda oldukça revaçta olan bir pazarlama yöntemidir. Bahse konu pazarlama sistemine üye olan kişilerin elde etmiş olduğu kazançların vergilendirilmesinde ise tam bir uzlaşı mevcut değildir. Piyasada yer alan network marketing firmaları üyelerinin çalışmalarına karşılık yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemeler üzerinden yapılan tevkifatın nihai vergilendirme olduğunu kabul etmektedir. Ancak sistemin pi- ramitsel yapılanması sonucu üst kademelerde yer alanların kazançlarının oldukça yüksek tutarlara ulaştığı göz önünde bulundurulduğunda, bütün üyelere sabit oranlı tevkifatın (%20) uygulanması beraberinde adaletsiz bir vergilendirme sistemini, hazine açısından ise vergi kaybının yaşanmasına neden olduğu yönündeki eleştirileri beraberinde getirmiştir.

  • İzaha davet müessesesi, 6728 Sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile vergide gönüllü uyumu arttırmak amacıyla 09.08.2016 tarih ve 29796 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihi itibari ile birlikte yürürlüğe girmiş bir uygulamadır. Mezkur düzenleme sonucu 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mülga 370. maddesi başlığı yeniden düzenlenerek izaha davet müessesesi literatüre kazandırılmıştır. Madde metninde yer alan yetki doğrultusunda da izaha davet müessesesinin işleyiş usulü 482 seri no.’lu vergi usul kanunu genel tebliği ile düzenlenmiştir. Bu uygulama ile vergi ziyaına sebebiyet veren mükellefler, vergi uyuşmazlıklarının vergi incelemesine başlanılmaması ve takdir komisyonuna sevk işleminin yapılmamış olması şartıyla mali idare tarafından ziyaa ilişkin açıklama yapması amacıyla davet edilmekte ve indirimli cezadan yararlanmaktadırlar. Makalemizde de mükelleflerin izaha davet müessesesinden nasıl yararlanacağı, uygulamanın kapsamı, süreci ve amacı örnek olaylarla açıklanacaktır.

  • 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin d bendi ile mükelleflere yatırım teşvik belgesi kapsamındaki makine ve teçhizat teslimleri vergiden istisna edilmiştir. Söz konusu istisna ile temelde yatırım esnasında mükelleflerce karşılaşılan finansman güçlüklerini hafifletmeyi amaçlanmıştır. Aynı Kanun'un 16/1-a maddesiyle birlikte değerlendirildiğinde, teslimleri vergiden istisna edilen Yatırım Teşvik Belgesi kapsamındaki makine ve teçhizatın ithali de vergiden müstesna kılınmıştır. Makine ve teçhizat niteliğinde olmayan lisans ve bilgisayar yazılımı gibi unsurlara teşvik belgesinde yer verilmiş olsa dahi bunların teslimi istisna kapsamında değildir; fakat makine ve teçhizatın kurulumu esnasında verilen montaj hizmeti şüphesiz istisna kapsamında olacaktır. Yatırım teşvik belgesi Ekonomi Bakanlığı tarafından düzenlenen bir belgedir ve söz konusu belgede asgari yatırım tutarının, yatırım konusunun, yatırım yapılacak sektör ile yatırımın yapılacağı bölgenin ilgili mevzuata uygun olması gerekmektedir. Bu istisnadan yararlanmak isteyen yatırımcılar teşvik belgesini ve ekli listenin aslını satıcıya veya gümrük idaresine ibraz ederek istisna uygulamasını talep edeceklerdir. Öte yandan, söz konusu istisnadan sadece katma değer vergisi mükellefleri faydalanabilcektir. Yukarıdaki şartlara uygun olarak satış yapanlar, teslimden sonra yatırımın teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi nedeniyle ortaya çıkan vergi ve cezalardan sorumlu olmayacaklardır. Bu durumda ziyaa uğratılan vergi alıcılardan cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.

  • TİCARİ KAZANÇ

    02.01.2017 10:01

    Makalemizde 7 gelir unsurundan ilki ve en önemlisi olan ticari kazancın üzerinde durularak, Gelir Vergisi Kanunu'nun 37, 38, 39 uncu maddelerinde ticari kazancı oluşturan unsurların neler olduğu ve bu unsurlarla diğer gelir unsurları arasında mevcut olan farklar anlatılmaya çalışılacak, devamında ise bilanço ve işletme esasına göre ticari kazancın tespiti ile GVK'nın 42, 43 ve 44 üncü maddelerinde yer alan birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarım işleri irdelenerek makalemiz sonuçlandırılacaktır.