VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

Vergi Denetmen Yardımcısı

Serdar AYTEKiN





  • Katma Değer Vergisi Kanununun (KDVK) 4.maddesinde hizmet; teslim veya teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olarak sayılmıştır. Bu işlemler; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebilir. Kanun metninde yer alan "gibi" ifadesi sayesinde kanunda tanımı yapılmayan, bunların dışında kalan ve bunlara benzer işlemlerinde hizmet teslimi olarak sayılması öngörülmüştür. Katma Değer Vergisinde istisna uygulanan konulardan biriside hizmet ihracıdır. Hizmet ihracatında Katma Değer Vergisi istisnası gerek içerik olarak gerekse uygulama açısından son derece karmaşık bir yapıya sahiptir. Hizmet ihracatı, KDV Kanunu'nun 11 ve 12. maddelerinde düzenlenmiştir. Hizmet ihracının uygulamasıyla ilgili günümüze kadar 3, 17, 26, 30, 84 seri numaralı KDV Genel Tebliğleri ve 12 numaralı KDV Sirküsü yayımlanmıştır. KDV Kanununun 84 Seri nolu tebliği ihracat istisnası konusunda genel bir tebliğ olmasına rağmen hizmet ihracı konusunda da açıklamalarda bulunmaktadır. Hizmet ihracında kapsamlı açıklamalarda bulunan 30 numaralı tebliğ ise 1988 yılında yayımlanmıştır. Hizmet ihracatında katma değer vergisi istisnası uygulamasını ve gerekli koşulları açıklığa kavuşturmak bu yazımızın konusunu oluşturmaktadır. Konuyu açıklığa kavuşturabilmek amacıyla KDV Kanununun madde metinleri, tebliğlerin ilgili hükümleri, gerekli görülen hallerde Maliye Bakanlığı Özelge- leri ve Danıştay Kararlarından yararlanılacaktır. Konuya hizmet ihracından faydalanabilmenin koşullarını açıklayarak başlamamız yararlı olacaktır.

  • Vergi otoriteleri arasında ve yazılı basında tartışma konusu yapılan önemli konulardan birisi sponsorluk harcamaları ile reklâm giderleri arasında fark olup, olmadığıdır. Aslında bu konunun tartışma konusu yapılmasının en önemli nedeni Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "5727 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" oluşturmaktadır. Söz konusu bu kanun vergi kanunları dışında bir kanun olmasına rağmen Gelir Vergisi Kanunu (GVK) ve Kurumlar Vergisi Kanunu'nda (KVK) düzenlemeler yapmaktadır. 5727 sayılı Kanunun genel çerçevesi, vergi kanunları dışında konuları içermekle birlikte kanun maddelerinin birinde GVK ve KVK'nın madde hükümlerine atıfta bulunulmakta ve düzenlemeler yapılmaktadır. Söz konusu atıfla alkollü içkiler ve tütün mamullerine ait ilan ve reklâm 19.01.2008 tarih ve 26761 sayılı Resmi Gazete giderlerinin, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirim konusu yapılamayacağı belirtilmektedir. Söz konusu kanun yürürlüğe girdikten sonra alkol ve alkollü içkiler üreten firmaların sponsorluk harcamaları ile reklâm ve ilan giderleri arasında fark olup, olmadığı tartışma konusu olarak gündemde yerini almış ve konunun tam olarak açıklığa kavuşturulması istenmiştir. Sponsorluk harcamaları ile ilan ve reklâm giderleri arasında yaşanan bu karmaşayı açıklığa kavuşturmak bu yazımızın konusunu oluşturmaktadır. Bu amaç doğrultusunda ilk olarak sponsorluk harcamalarının indirim konusu yapılamayacağını düşündüren ve tartışmalara sebep olan kanun metnini inceleyelim.

  • Ülkemizde yaygın bir uygulama alanı olmamakla birlikte belirli bölgelerde halen faaliyette bulanan adi komandit şirket ve eshamlı komandit şirketlerin, komanditer ortaklarının elde ettikleri kar paylarının vergilendirilmesi gelir ve kurumlar vergisi yönünden özellikli bir konu olması açısından önem arz etmektedir. Bu nedenle konu tarafımızca uygulama açısından ele alınacaktır. Bu amaç doğrultusunda öncelikle komanditer ortakların elde ettikleri kar paylarının Gelir Vergisi Kanunu (GVK) karşısındaki durumunu ele alalım.

  • Katma değer vergisinin konusunu genel olarak ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyetleri çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin oluşturduğu kanun metninde belirtilmiştir. Bununla birlikte özellik arz eden durumlarda kanun metninde özel olarak teker teker beli rtilerek konuya netlik kazandırılmıştır. Söz konusu özel durumlardan biride gayrimenkul kiralamalarında katma değer vergisinin hesap l anmasıdır. Gayrimenkul kavramı, kanunlarda değişik anlamlarda kullanılmakta ve gayrimenkul olmasa da birçok unsur gayrimenkul olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle kiralama işlemlerinde gayrimenkul kavramını ikili bir ayrıma tabi tutarak gayrimenkul sayılan mal ve haklar ve gayrimenkul sayılmayan mal ve haklar olarak adlandırabiliriz. Kanun metninde yer alan tanımda ise gayrimenkul kavramı bir bütün olarak iktisadi işletmeye dahil olanlar ve iktisadi işletmeye dahil olmayanlar olarak bir sınıflandırmaya tabi tutulmakta ve vergilendirme açısından farklılıklar arz etmektedir. Katma Değer Vergisinin uygulaması açısından kiralama işlemlerini açıklığa kavuşturmak ve bu nedenle gayrimenkul kavramını ayrıntılı olarak incelemek bu yazımızın amacını oluşturmaktadır. Katma Değer Vergisinde kiralama işlemlerini ayrıntılı olarak açıklayabilmek amacıyla Katma Değer Vergisi Kanunu (KDVK),Vergi Usul Kanunu (VUK), Gelir Vergisi Kanunu (GVK) ve Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddeleri ve tebliğleri ile birlikte ayrıntılı olarak incelenecektir. Konuya açıklık kazandırması amacıyla gerekli yerlerde Danıştay Kararlarına ve Maliye Bakanlığı Özelgelerine başvurulacaktır. Çalışmanın amacı kapsamında ilk olarak gayrimenkulun ilgili kanunlarda yer alan tanımlarını anlamamız yerinde olacaktır .

  • Gelir vergis i içinde önemli bir paya ve yere sahip olan Serbest Meslek Kazancı bu yazımızın konusunu oluşturmaktadır. Bu nedenle ilk olarak serbest meslek faaliyetinin özellikleri ve faaliyet türleri açıklanacaktır. Kanunda ve uygulanıada faaliyeti icra eden ve serbest meslek erbabı sayılan kişiler ise konumuzun ikinci bölümünde ayrıntılı olarak açıklanacaktır. Kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilecek giderler ise gerek Gelir Vergisi Kanunu (GVK), gerekse ilgili kanunlarda yeralan ilgili maddeler uyarınca, Danıştay Kararları ve Maliye Bakanlığı Özelgeleri ışığında ayrıntılı olarak ele alınacak konunun sonunda indirim konusu yapılamayan giderler açıklanmaya çalışı lacaktır. Serbest Meslek Faaliyeti, kazancın tespitinde gelir unsurunu belirlemek açısından büyük bir öneme sahip olduğundan konuya ilk olarak faaliyetin ne anlama geldiğinin açıklığa kavuşturulması başlayalım.