VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

Vergi Müfettişi

Levent ÖZKAYA*





  • İndirimli orana tâbi işlemleri dolayısıyla yüklendikleri katma değer vergisini indirim mekanizması içinde telafi edemeyen mükelleflere kanun koyucu, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde iade alma hakkı tanımaktadır. Bu kapsamda iade talep etmek isteyen mükellefler, bu iadeyi indirimli orana tâbi işlemin gerçekleştiği yıl içerisinde yapabileceği gibi izleyen yıl içinde de yapma hakkına sahiptirler. Ancak mükelleflerin işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yıldan sonra iade talep hakları bulunmamaktadır. Peki, mükellefler katma değer vergisi iade talep etme iradesini hukukî anlamda nasıl ortaya koymalıdırlar? Çalışmamızda bu soruya, iade sürecinin yasanın tarihsel süreçteki gelişimi ortaya koyularak ve dönemsel olarak iade usul ve esaslarının geçirdiği değişimler ele alınarak cevap aranmıştır. İade talep iradesinin nasıl ortaya koyulması gerektiğine yönelik mevzuat hükümlerindeki değişimler, yargı kararlarıyla birlikte irdelenerek iade talep hakkının kullanılması zorunlu bir hak olmadığı anlaşılmıştır. Bunun üzerine iade talebinin beyannamede beyan edilmesinin tek başına mükellefin iade talep ettiği anlamını taşımadığı, iradenin ortaya koyulmasının dilekçe ile birlikte ek belgelerin de en geç işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yıl içinde eksiksiz olarak vergi idaresine intikal ettirilmesiyle ortaya çıkacağı sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Katma Değer Vergisi İadesi, İndirimli Oran, Standart İade Talep Dilekçesi. JEL Sınıflandırma Kodları: H20, K30, K34

  • Beyan esasının temelinde mükelleflerin, işlemlerini vergi idaresine belirli dönemlerde kendilerinin bildirmesi ve bu bildirim üzerine tarh, tahakkuk, tebliğ ve tahsil işlemlerinin yapılması bulunmaktadır. Ancak mükellefler, çeşitli sebeplerden dolayı beyannamelerini yanlış veya hatalı olarak verebilmektedirler. Önceki beyanları da içeren yeni bir beyanname ile düzeltilmesi mümkün olan bu beyannameler uygulamada düzeltme beyannamesi olarak ifade edilir. Vergi incelemesine başlanılmasından sonra da verilebilen düzeltme beyannamelerine ilişkin uygulamada çeşitli sebeplerle eksik tarhiyat yapılması, yanlış oranda/tutarda ceza kesilmesi gibi hatalı idari işlemler tesis edildiği görülmektedir. Hatalı tesis edilen idari işlemlerin ise nasıl bir idari işlemle giderileceği hususu yasal mevzuatta açıkça ifade edilmediğinden uygulamada farklı idari işlemlere rastlanmaktadır. Aynı durumdaki mükellefler arasında farklı hukukî sonuçlar meydana gelmesine sebep olan bu durum ortadan kaldırılarak uygulama birliğini sağlayacak bir düzenleme yapılmalıdır. Anahtar Kelimeler: Düzeltme Beyannamesi, Vergi İncelemesi, İncelemeye Başlama. JEL Sınıflandırma Kodları: H20, K34.

  • Toplumun temel yapı taşı olan aile; birbirlerine karşı sorumlulukları bulunan bireyler arasında dayanışmayı esas alan ve önemi dolayısıyla devletin düzenleme alanında bulunan bir müessesedir. Dayanışma ve sorumlulukların bir sonucu olarak eşlerin birbirlerine, üstsoyun altsoya, altsoyun üstsoya ve kardeşin kardeşlerine karşı kanunda yazan şartlar çerçevesinde nafaka yükümlülükleri vardır. Alan açısından bir gelir niteliğine sahip olan nafakalardan özellikle günümüzde varlıklı kişilerin ödedikleri, nafakanın amacı ve ruhunu aşan yüksek tutarlı nafakaların herhangi bir vergiye tâbi olmaması vergi adaletsizliği oluşturmaktadır. Bu da vatandaşların vergiye gönüllü uyumunun azalmasına sebep olmaktadır. Bunun önüne geçebilmek amacıyla belli bir tutarın altında kalan nafakaların vergiden istisna edilmesi ve yalnızca istisna edilen tutarı aşan kısmın vergiye tâbi tutulmasını öneriyoruz.