VergiRaporu Yazar Fotoğrafı

İş Müfettişi

Tevfik BAYHAN





  • Bu yazımızda, çalışma izni, çalışma vizesi ve ikamet tezkeresi yükümlülüklerim ile yabancı uyrukluların izinsiz çalıştırılmasına ilişkin yaptırımlar ve uygulama şekli hakkında kısaca bilgi verilecektir.

  • İşverenlerin bürokratik yükleri arasında bulunan işçi ve işveren bildiriminin kolaylaştırılmasını öngören 5838 sayılı Bazı Kanunlarda DeğişiklikYapılması Hakkında Kanun'la işverenlerin üzerindeki bürokratik yükleri azaltmaya ve iş ve sosyal güvenlik kanunları gereği yapacakları işyeri bildirimlerine yönelik düzenlemelere de yer verilmiştir. 5510 sayılı kanuna eklenen ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na yapılan bazı bildirimlerin yeterli sayılmasını öngören düzenleme; işverenler tarafından 8 inci, 9 uncu ve 11 inci maddelere göre Kuruma yapılan sigortalı ve işyerlerine ilişkin bildirimler; 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 62 nci maddesi, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 48 inci maddesi ve 4857 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesi hükümleri uyarınca Bakanlık ile ilgili bölge müdürlüklerine ve Türkiye İş Kurumuna yapılması gereken bildirimlerin yerine geçer. Ticaret sicili memurluklarınca işyeri tesciline ilişkin Kuruma yapılan bildirimlerin dışında, ayrıca Bakanlık ilgili bölge müdürlüğüne bildirimde bulunulmaz. Geçici 20'nci maddede belirtilen sandıklar, Kuruma devir tarihine kadar iştirakçilerinin sandıkla ilgilerinin başlama ve sona ermesine ilişkin bildirimlerini en geç on gün içinde Kuruma yaparlar. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." şeklindedir. Uygulama 1 Ağustos tarihinde yürürlüğe girecektir. Yönetmelikle kanun metninde yapılan düzenlemeye açıklık getirileceği açıktır. Ancak, 5510 sayılı kanunda öngörülen sürelere dikkat edilmemesi halinde, bildirimler sadece Sosyal Güvenlik Kurumu'na verileceğinden 2821 sayılı kanunda öngörülen Ek:1 işçi işe giriş bildiriminde sorunlar yaşanabilmesi ve işverenlerin istenmeyen idari para cezalarına maruz kalabilmeleri mümkündür. Bu yazımızda; yaşanabilecek bu soruna açıklık getirilmeye çalışılacaktır.

  • 5838 sayılı kanunla küresel ekonomik krize karşı tedbir niteliğinde bir düzenlemeyle 5763 sayılı kanunla getirilen 18-29 yaş arası genç işçi ve 18 yaşından büyük kadın işçi istihdamı teşvikine ilişkin değişiklikler yapılmıştır. Bu yazımızda, teşvikin 01 Mart 2009 tarihine kadar olan uygulaması ve 5838 sayılı kanunla yapılan değişiklikler sonrasında belirtilen teşvik uygulamasının son durumu incelenecektir.

  • İşçi ve işverenler arasındaki iş ilişkisini düzenleyen temel düzenleme niteliğindeki 4857 sayılı İş Kanunu 10.06.2003 tarihinden bu yana yürürlükte olup, bahse konu kanunda son dönemde 4884, 5538, 5728, 5754, 5763 ve 5797 sayılı Kanunlarla önemli değişiklikler yapılmıştır. Yapılan değişikliklerin takibi ve bilinmesi, işverenlerin uymaları gereken yükümlülükleri değiştirmeleri ve yükümlülüğe aykırı davranış halinde öngörülen yaptırım nedeniyle önem arz etmektedir. Bu yazımızda, 01.01.2009 tarihinden itibaren değişen İş Kanunu uygulamaları ve yaptırımları irdelenecektir.

  • Bu yazımızda, yapılan değişiklikler sonucunda asıl ve alt işverenlerin işyerlerini İş Kanu- nu'nun 3. maddesi gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü'ne bildirme yükümlülüğü ve yükümlülüklerini yerine getirmemeleri veya muvazaalı olarak yerine getirmeleri durumunda karşılaşacakları yaptırım üzerinde durulacaktır.

  • Bu yazımızda, teknoloji kullanımının temel araçlarından olan bilgisayarların işyerlerinde kullanılmasında karşılaşılabilecek bir sorun olan bilgisayarların kişisel kullanımı üzerinde durulacaktır. İşçinin çalışma saatlerinde işyeri bilgisayarını kişisel ihtiyaçları için kullanması hususunda, emsal Yargıtay kararı bağlamında geçerli ve haklı fesih şartlarının oluşup oluşmadığı, işe iade kararı verilip verilemeyeceği ile ihbar ve kıdem tazminatı ödenip ödenmeyeceği irdelenecektir.

  • Ülkemizde çeşitli mevzuatlarla; yatırım, ihracat ve istihdam teşviklerinin yanı sıra Ar-Ge teşviklerinin de sağlandığını görmekteyiz. Bu çalışmamızda, TBMM tarafından 28.02.2008 tarihinde kabul edilerek yayımlanan Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun' ile sağlanan yeni teşvikler irdelenmeye çalışılacaktır.

  • Yazımızda, maktu asgari ucret kavramı uzerinde durulacak ve asgari ucret odenen hallerde bir aydaki gun sayısının değişmesinin işciye odenecek ucrette farklılığa yol acıp acmayacağı irdelenecektir.