Bilindiği üzere kamu görevlilerinin maaş unsurları arasında temel aylık olarak nitelendirilen (aylık, taban aylığı, kıdem aylığı gibi) unsurların toplam maaş içerisindeki oranı yıllar itibariyle azalmıştır. Buna karşın, çeşitli tazminat ödemeleri, ek ödemeler ve benzeri maaş unsurlarının toplam aylık içerisindeki payı da zaman içerisinde giderek artmıştır. Görev tazminatı da 2001 yılında uygulanmaya başlanan ve kamu görevlerinin maaş unsurları arasında yerini alan bir ödemedir. Ancak görev tazminatı uygulaması kamu görevlileri arasındaki maaş farklılıklarının giderilmesi amacıyla düşünülmüş bir ödeme olmakla beraber uygulamada bu amacınıngerçekleştirilmesinden uzak kalmıştır. Bu çalışmanın amacı da görev tazminatı uygulamasının hukuki temellerini ortaya koyarak Aralık 2006 tarihinde Danıştay idari Dava Daireleri Kurulunun bu konu hakkında vermiş olduğu kararın muhtemel etkilerini değerlendirmektir.
2006 Türkiye ilerleme Raporu, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından 8 Kasım 2006 tarihinde yayımladı. Türkiye'nin AB'ye katımı ve müktesebatına uyumu konusunda gösterdiği gelişmelerin değerlendirildiği , bir anlamda yıllık karnesini gösteren ilerleme Raporları 1998 yılından beri Komisyon tarafından her yıl düzenli olarak yayınılannıaktadır. Son yay ım lanan rapor, Türkiye hakkındaki sekizinci ilerleme raporudur. Bu çalışmada son yayınılanan raporun "Mali Kontrol" faslına ilişkin bölümü incelennıektedir.
Harcırah, kelime anlamı ile yol masrafı, yolluk anlamına gelmektedir. Kamu çalışanları ve gider mevzuatı açıs ı ndan önemli alanı teşkil eden harcırah konusu, bilindiği üzere 1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu ile düzenlenmiş bulunmaktadır. Ancak 2002 yıl ı ndan beri harcırah ödemelerinde, yapılan kanuni düzenlemeler neticesinde bir karışıklık yaşanmış ve aksi yöndeki yargı kararları sonucunda Kanunda değişikliklere gidilmişt i r. Bu çalışmanın amacı, 2002 yılından günümüze kadar harcırah ödemelerine ilişkin yaşananları, konuya ilişkin yargı kararlarını ve günümüzdeki durumu bir arada irdelemektir.
Temsil tazminatı çalışanlara ödenen önemli bir ücret unsurudur. Ancak görev ve makam tazminatlarında olduğu gibi günümüzde temsil tazminatından da çalışanların belli bir kısmı faydalanmaktadır. Söz konusu tazminat, makam tazminatından sonra çıkarılmış ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile değil 4505 sayılı Kanun'la düzenlenmiştir. Daha sonra Kanunla verilen yetkiye dayanılarak temsil tazminatına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı çıkarılmıştır. Bu çalışmada temsil tazminatına ilişkin yasal düzenlemeler irdelenecek ve tazminatın uygulanması ele alınacaktır.
Yapısı ve düzenleme boyutu açısından oldukça karmaşık olan görev tazminatı, ana amaç olarak memurlar arasındaki ücret dengesizliğini gidermek amacıyla çıkarılmış bir tazminattır. ilk gündeme geldiğinde çalışanlar arasında biraz merak uyandıran ancak günümüzde deyim yerindeyse " dağın fare doğurduğu " bir uygulama olmuştur görev tazminatı. Bu tozminatın düzenlenme amacı ile hôlihazırdaki uygulama arasında çok büyük farkl ılıklar bulunmaktadır . Çünkü görev tazminatı , iki farklı şekilde uygulanması öngörülmüş olan ancak aşağıda açıklanacağı üzere ikinci bölümü halen uygulanmayan ve dolayısıyla çalışanlar arasında ücret farklılığının artmasına neden olan bir ödeme unsuru haline gelmiştir .
Türkiye ile Avrupa Birliği ' ni (AB) Gümrük Birliğine götürecek ve Türkiye 'nin Birliğe tam üyeliğini sağlayacak olan Ortaklık Anlaşması (Ankara Anlaşması) 12 Eylül 1963 tarihinde imzalanmıştır. Anlaşma 04.02 1964 tarih ve 397 sayılı Yasa ile uygun bulunarak, 22. 10. ı964 tarih ve 6/3820 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) ile onaylanmış ve Ol . 12. ı964'te yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır . Bu anlaşma ile başl ayan ortaklık sürecinin iki önemli sıçrama noktası vardır . Bunlardan birincisi ı993 tarihinde Gümrük Birliği müzakerelerinin başlamasıdır. iki yıllık müzakerelerden sonra Ortaklık Konseyinin ı /95 sayılı Kararıyla Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği O ı .O ı. ı996' da yürürlüğe girmiştir . ikinci olarak da ı999 yılında yapılan Helsinki Zirvesi'nde AB'nin Türkiye'nin aday ülke pozisyonunu teyit etmesi dir. AB Komisyonu tarafından ı3 . ı O. ı999 tarihinde açıklanan Türkiye için ikinci ilerleme Raporunda Türkiye'ye üyelik perspektifi verilmesi önerilmiş ve bunun sonucunda Aralık ı999' da toplanan Helsin ki Zirvesi'yle Türkiye, AB'ye üyeliğe aday ülke olarak kabul edilmiştir. ı Bununla beraber ı2-l3. 12.2002 tarihlerindeki Kopenhag Zirvesi ile AB, Avrupa Komisyonunun hazırlayacağı rapor ve öneriler doğrultusunda Kopenhag siyasi kriterlerinin yerine getirildiğine kanaat getirilmesi halinde 2004 yılının Aralık ayında üyelik müzakerelerinin açılmasını taahhüt etmiştir. Nitekim ı6-ı7 . 12.2004 tarihlerinde Brüksel'de yapılan Zirve neticesinde Türkiye-AB üyelik müzakerelerinin 03. 10.2005 tarihi itibariyle başlatılması kararı alınmıştır. Bu karar, Türkiye'nin Cumhuriyet döneminden itibaren sürdürdüğü Batılılaşma politikasında geldiği en önemli dönüm noktalarından biridir.
Avrupa Birliği Mali Yardımları , Birlik müktesebatının (acquis communautaire) uygulanması amacıyla AB tarafından hazırlanan Katılım Ortaklığı Belgesi (KOB) dikkate alınarak, Türkiye tarafındanhazırlanan Ulusal Program'daki (UP) önceliklere göre planlanmaktadır . En son KOB, 14 Nisan 2003 tarihinde AB Konseyi tarafından kabul edilmiştir. KOB, ilerleme Raporlarında belirlenen öncelikli çalışma alanlarını , Türkiye'nin bu alanlarda yapacağı uygulamalara yardımcı olacak mali imkônları ve bu yardımların tabi olacağı kuralları tek bir çatı altında ortaya koyan önemli bir belgedir. Buna paralel olarak hazırlanan UP, KOB ve ilerleme Raporları da göz önünde bulundurularak Avrupa Birliği'ne katılım sürecinde, kısa ve orta vadede gerçekleşti rilmesi öngörülen çalışmalan kapsamaktadır . Söz konusu UP, bu alanda yapılacak çalışmaların temel esas ve unsurlarını belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.